Nihayet, gerçek değerimi anlayan biri çıktı. | Open Subtitles | حسنا في النهاية هناك من يقدر قيمتي الحقيقية |
Küçük bir rekabet benim pazar değerimi yükseltecektir. | Open Subtitles | بعض التنافس الان قد يضاعف قيمتي في السوق. |
değerimi koruyabilmemin tek yolu, Sloane'dan bir adım önde olmanız için sadece bilmeniz gerekenleri söylemek. | Open Subtitles | الطريق الوحيد لي لإبقاء قيمتي لإخبارك فقط الذي تحتاج للمعرفة لكي يبقى قبل سلون. |
Onların mükemmel olmalarını istiyorum, böylece değerli olduğumu güvence altına alabilirim. | TED | أريدهم أن يكونوا كاملين بحيث أكون مطمئناً على قيمتي الذاتية |
Peki, bu kişisel değil, ve hatta seni üzebilir, sana ve aramızdaki ilişkiye de değer veriyorum. | Open Subtitles | حسنا, إنه ليس أمر شخصيا, و ممكن حتى تكون حزينا, بقدر قيمتي لك و علاقتنا, كما هي. |
Demiryolunun gözünde değerim ne kadardır dersin? Ortadan kayboldum diyelim. | Open Subtitles | في رأيكَ كم هي قيمتي لسكة الحديد، في حال اختفيت؟ |
Arkamdaki kötü imaları yok etmenin tek yolu değerimi kanıtlamak. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة لوضع التلميح ورائي هو أثبات قيمتي |
değerimi zekamdan, becerilerimden alıyorum gerçek başarılarımdan. | Open Subtitles | أحصل على قيمتي من ذكائي وإنجازاتي من الإنجاز الفعلي. لستُ بحاجة إلى عنوان |
...bu hafta terapist olarak değerini sorguladın ve bitirirken de benim değerimi sorguluyorsun. | Open Subtitles | بدأتَ هذا الأسبوع تتسائل عن قيمتك كطبيب نفسي وتنهيه بالتساؤل عن قيمتي كطبيبة نفسية |
Ben de senin, bir kez kendi yemeğini pişirip, çamaşırlarını yıkarsan, benim değerimi daha iyi anlayacağını düşünüyorum. | Open Subtitles | وأعتقد أنك ستقدّر قيمتي أكثر إذ ولو لمرة واحدة، أعددت طعامك بنفسك وغسلت ملابسك بنفسك. |
O zaman ateş gibi hızlı bir top fırlatıp sana değerimi göstereyim, he? | Open Subtitles | أعتقد أنني سأظهر قيمتي لك برميي لكرة مثيرة سريعة |
Erkek olarak değerimi langırtla ölçüyordum. | Open Subtitles | كرة الطاولة كانت الطريقة التي أقيس بها قيمتي كرجل |
Televizyonla olan iş birliğim değerimi düşürdü. | Open Subtitles | إرتباطي بالمسلسلات التلفزيونية قد خفّض من قيمتي. |
Bana öğrettiklerin sayesinde değil sonunda gözümü açıp değerimi görmem ve yanında köle gibi çalışmamı zamanında ne kadar küçük bir şey gibi gördüğümü fark etmem sayesinde. | Open Subtitles | ليس بسبب ما علّمتني إياه بسبب أنني أخيرا أصبحت أعرف قيمتي وكم كنتُ رخيصا عندما استعبدتني |
Tamam, sorun yok. Gözündeki değerimi öğrendikten sonra veda etmek kolay olacak artık. | Open Subtitles | لا، هذا جيّد، سيكون الوداع سهلاً بعد أن عرفتُ قيمتي لديك |
İlişkini kesip, sattığın adam. - Benim değerimi tekrar hesaplamama sebep oldu. | Open Subtitles | الشخص الذي تخليت عنه جعلني أعيد النظر في قيمتي |
Demiryolunuz için değerimi doğru olarak tayin ettiğinizden dolayı bugün hayattayım. | Open Subtitles | أنا على قيد الحياة اليوم فقط لأنك قيمت بدقة قيمتي للسكك الحديدية خاصتك |
Şimdi, değerli olduğumu kendi ellerimle kanıtlamaya bu kadar yakınım. | Open Subtitles | الآن , أنا قريب لهذا الحد لإثبات قيمتي بقوة يدي الوحيدتين |
Şu zamanda kendi gemisi için çok değerli olan 5000 pesoyu kaybetmiş biri olarak, benim tek varlığım, zekam oluyor. | Open Subtitles | قيمتي فقط في ذكائي وكرجل خسر 5000 بيزو من مال سفينته الخاصة، فلن يقدروا تلك القيمة الآن |
Tüm gün bulutların üzerindeydim çünkü biri bana değer verdi. | Open Subtitles | اليوم بأكمله كنت أطير من الفرحة لأن شخصاً ما قدر قيمتي. |
Bana o motorculardan daha fazla değer vermediğini biliyorum. | Open Subtitles | أعلم جيداً أن قيمتي بالنسبة لك لا تزيد عن قيمة أولئك الدراجين |
Ama bu çok cömert bir teklif, eğer piyasada değerim bu düzeyde ise, belki de burada... daha iyi bir yerde olmalıyım. | Open Subtitles | ولكنه عرض مغر جدا وظننت بما أن هذه قيمتي في السوق حاليا بأنه ربما يجب علي |
Şimdi 20 yıl geçmesine rağmen değerim 1.4, hesabı sen yap. | Open Subtitles | و الآن بعد عقدين قيمتي 1.4 بليون. قم أنت بالحساب |