Koli bandına acilen ihtiyaç duyduğunda çok değerli saniyeler kazanabilirsin. | Open Subtitles | انظرى فى حالات الطؤارى يمكنك توفير ثوانى قيمه من وقتك |
Goa'uld ortakyaşamı reddetme nedeniniz bizim için çok değerli olabilir. | Open Subtitles | حقيقة رفض جسمك للجواؤلد يمكن ان تكون ذات قيمه لنا |
Rus Evi'nin rolü biliniyor. Russell bu bağa değer veriyor. | Open Subtitles | . دور البيت الروسى سوف يحترم روسيل يقدر قيمه الصله |
- Sözünün bir değeri yok. - Üzgünüm. Ücret almayacağım Bayan Hess. | Open Subtitles | كلامك لا قيمه له معنى ذلك أنتى لن تدفعى لى |
Bu da kendisini değersiz ve çaresiz hissetmesine yol açmış. | Open Subtitles | والذى يقود الى الشعور بأنه لا قيمه له و اليأس |
Hazinenin değerini hesapladığında bir buçuk milyon sterlinden fazlaydı. | Open Subtitles | لقد قدر اخى قيمه الكنز بما يربو على نصف مليون جنيه استرلينى |
Bu trenin taşıyacakları, altın kadar değerli. Belki de daha değerli. | Open Subtitles | محتويات ذلك القطار يمكن التفاوض عليها كما لو كانت ذهبا واكثر قيمه |
Hepside değerli,ama sanırım başkaları onlara gereken ilgiyi göstermez. | Open Subtitles | انها قيمه جدا ولكنى اخشى ان بعض الناس لن يقدرو قيمتها |
Şart koşmadan ona yardım etseydik Cross daha değerli ve daha işbirlikçi olabilirdi. | Open Subtitles | ربما كان كروس اكثر قيمه , اكثر تعاونا لو ساعدناه بلا شروط |
İnciler besbelli çok değerli ve kardeşim onların arkadaşlar arasında bölünüp elden çıkmasının babamın suçu olduğunu düşünmeye meyilliydi. | Open Subtitles | و كان من الجلى ان اللالىء لها قيمه كبيره و كان اخى يرفض التخلى عنهم و اعترف امامكم |
değerli olduğunu bildiklerini söylemiştin. | Open Subtitles | قُلتَ ـ ـ ـ ـ ـ ـ بأنّهم عَرفوا بأنّه لهَ قيمه |
Boş bir sayfa gibi görünmesine rağmen onun için çok değerli. | Open Subtitles | بالرغم من أنه تبدو صفحه فارغه,ولكن لديها قيمه كبيره لديه |
Çok önemli bir değer onların olacak, sevgi. | Open Subtitles | سوف يحصلوا علي القيمه الحقيقيه قيمه الحب 000 أن تحب وتشارك وتريح |
İtaatsizlik ettiği için de, kendi değer yargılarını uyguladığı için bir Denizcinin iyiliğini düşünerek bir karar verdiği için bunun da sizin emrinizle bağdaşmadığı için cezalandırıldı, bu doğru mu? | Open Subtitles | و لأنه فعل، لأنه حاول تطبيق قيمه لأنه اتخذ قرار بخصوص رفاهية ضابط تعارض مع أحد أوامرك تمت معاقبته، أهذا صحيح؟ |
Bu, büyümeyi mi, değeri mi dikkate aldığınıza bağlı. | Open Subtitles | طيب, هي تعتمد الى تبي تروح للنمو او قيمه |
İhmal ettiğin tek şey müziği yazıldığı gibi çalmak ve yorumlamanın eğlenceli olduğunu düşünebilirsin, ama benim sınıfımda bir değeri yok. | Open Subtitles | مالذي يمنعك من عزف المقطوعه كما هي ؟ رما يكون ما تعزفه ممتع لكنه بدون قيمه في فصلي |
- Evet, senin için belki değersiz ama birilerine göre çok önemli olabilir. | Open Subtitles | انها قطعه لا قيمه لها. محتمل أن لاتكون قيمه بالنسبة لك ولكنهـا قيـمه عنـد البـعض |
Biz kutlama yaparken o da elindekilerin tamamıyla değersiz oluşunu izlesin bakalım. | Open Subtitles | اثناء الاحتفال سيرى ان سنداته اصبحت دون قيمه تماما |
Bazen birşeyin gerçek değerini ölçmek için onunla bir süre yaşamak zorundasındır. | Open Subtitles | أحيانا يجب أن تعيش مع الشيء لفترة أمامك يمكن أن تظن أن له قيمه حقاً |
Bir kadının sezgisi, laboratuarlardan daha değerlidir. | Open Subtitles | حدس المرأه ذو قيمه أكبر من كل هذه المختبرات |
Teal'c'e olanlara rağmen, o gezegende Paha biçilemez teknolojiler bulunabilir. | Open Subtitles | ..., على الرغم من الذى حدث لتيلك من المحتمل أن هناك تقنيه قيمه على هذا الكوكب .. |
Kendinizi çalışmaya adamadıkça tekniğinizi geliştirip, ustalaştırmadıkça, kimsenin gözünde biraz olsun değeriniz kalmaz. | Open Subtitles | و التزامك بالدراسه و تعلم التقنيات ستكون بلا قيمه لدى الجميع و لدى نفسك |
Daha iyi onun ahlak bükülmüş olarak nasıl görmek için, tekrar aklını okumak için. | Open Subtitles | لقراءة عقله مجدداً ، من الأفضل كي أرى كيف قيمه ستتغير |