Yemin ettiğinizi biliyorum ve şikayetinizi okudum. | Open Subtitles | أَعْرفُ بأنّك أُقسمتَ وأنا قَرأتُ شكواكَ. |
-Kızın gideceğini biliyordun. -Evet, gazetede okudum. | Open Subtitles | عَرفتَ بأنّها كَانتْ ستغادر البلدةَ نعم، قَرأتُ الصُحُفَ |
Ben sizin atların problemleri hakkında yaptığınız bazı şeyleri bir makalede okudum. | Open Subtitles | قَرأتُ هذه المقالةِ حول الذي تَفعله لمن لديهم مشاكل مع الخيول |
Bilirsin, içgüdüsel olarak deniz kaplumbağalarının binlerce mil yol aldığını okumuştum. | Open Subtitles | تَعْرفُ، قَرأتُ أن سلاحفِ البحرِ تبحرْآلافَالأميالِبغريزتها. |
Bir yerde köpeklerin 400 kelimeye kadar anladıklarını okumuştum. | Open Subtitles | يا، قَرأتُ في مكان ما كلابَ يُمْكِنُ أَنْ إفهمْ بحدود 400 كلمةِ. |
- Gazeteleri okuyorum. | Open Subtitles | قَرأتُ الصحف الشعبيةَ. من المُمْكِنُ أَنْ يَحْدثَ. |
Ama okuduğum bir makalede Sosyal güvenliğin 2025 yılına kadar kesileceği yazıyordu | Open Subtitles | لَكنِّي قَرأتُ هذه المقالةِ التي قالتْ إجتماعيةً الأمن يُفتَرضُ تنفذ بحلول الـ2025... |
Evet beyler, davacının başvuru nedenini okudum. | Open Subtitles | حسناً يا سادَة، لقد قَرأتُ الطَلَب المُقَدَّم مِن المُدَّعي |
O gün, Holden'ın benim için yazdığı hikayeyi okudum. | Open Subtitles | ذلك اليومِ، قَرأتُ القصّةَ هولدين كَتبَها لي. |
Yalnızca Frommer'ın rehberini ezberleyecek kadar iyi okudum. | Open Subtitles | أنا قَرأتُ الدليل بما فيه الكفاية لحفظة غيبيآ. |
Dışarıdaki dünyayı anlatan bir çok kitap okudum. | Open Subtitles | قَرأتُ الكثير مِنْ الكُتُبِ التي تصف العالمَ في الخارج. |
Biliyor musun, geçen gün ilginç bir makale okudum. | Open Subtitles | أتَعْرفُ لقد قَرأتُ قصّةً مثيرةً قبل أيام. |
Bölgeselciliğin, ulusalcılıktan daha önemli bir politik prizma olduğuyla ilgili ilginç bir yazı okudum. | Open Subtitles | وأنا قَرأتُ تلك الورقة المثيرة حول كيفية الجنسية في الحقيقة إن الموشور السياسي أكثر أهمّية مِنْ الجنسيةِ. |
Basındaki havadisleri okudum,efendim. | Open Subtitles | قَرأتُ الإشاعات في الصحافة ، يا سيدي |
Örneğin şu suikastçı. Evet. Saunder'in raporunu okudum. | Open Subtitles | نعم.انا قَرأتُ تقريرَ ساوندرز. |
Size inanıyorum. Forbes'daki yazıyı okudum. | Open Subtitles | أَعتقدُك قَرأتُ المقالةَ في فوربز |
-Bir yerlerde dişçilerin... intihara eğilimli olduklarını okumuştum. | Open Subtitles | قَرأتُ ان كل أطباءِ الأسنان عرضة للإنتحارِ |
Dişçilerin intihar eğilimli olduğunu okumuştum | Open Subtitles | قَرأتُ ان كل أطباءِ الأسنان عرضة للإنتحارِ |
Allahım, daha az yazarın dahil olduğu antolojiler okumuştum! | Open Subtitles | اللورد الجيد، قَرأتُ المختارات الأدبيةَ مَع المُؤلفين المُسَاهِمينِ الأقلِ. |
Okuduğuma göre, onlardan korktuğumuzdan daha fazla onlar bizden korkarlarmış. -Doğru mu? | Open Subtitles | قَرأتُ بأنّهم عِنْدَهُمْ خوفُ أكثرُ منّا الواحد الذي نا منهم، لا وحقيقةَ؟ |
Yemek hakkında kitap hiç okumadım, ama şimdiye dek gayet iyiyim bu beslenme konusunda. | Open Subtitles | أنا أبداً مَا قَرأتُ a كتاب على أكل، رغم ذلك أَتغذّى جداً جيداً. لكن لَستُ. |