Bir avukatla konuşacağını söylemiştin, bir savunma avukatı bulacağını söylemiştin. | Open Subtitles | قُلتِ أنكِ ستتحدثينَ معَ مُحامي بأنكِ ستأتينَ بمُحامي دِفاع لأجلي |
Sormamın sebebi bir kaç hafta önce ondan etkilendiğini söylemiştin. | Open Subtitles | أنا أسأل لأنهُ منذُ عِدة أسابيع مَضَت قُلتِ أنكِ كُنتِ مُتَعلِقَة بِه |
Her şeyi öğrenip bu işi kotaracağını söylemiştin. | Open Subtitles | قُلتِ أنكِ ستتعلمي كُل شيء و تتحملي جيدًا |
Bana jöle alacağını söylemiştin. | Open Subtitles | قُلتِ أنكِ ستحضرين لي سلطة جيلي بالليمون |
Arkadaş çevremizi genişletmek istediğini söylemiştin. | Open Subtitles | قُلتِ أنكِ ترغبين في توسيع دائرة أصدقائك |
Tavsiyelerime önem vereceğini söylemiştin ama. | Open Subtitles | لكنكِ قُلتِ أنكِ تقدرين مساهمتي. |
Beni tanımak istediğini söylemiştin. | Open Subtitles | قُلتِ أنكِ تريدين أن تعرفينني وحسب |
Reven Wright olayını halledeceğini söylemiştin. | Open Subtitles | " قُلتِ أنكِ سيطرتِ على الأمر المُتعلق بـ " ريفين رايت |
- Bir haftadır görmediğini söylemiştin. | Open Subtitles | قُلتِ أنكِ لم تُشاهدينهم منذ أسبوع |
- Asla geri dönmeyeceğini söylemiştin. | Open Subtitles | قُلتِ أنكِ لن تعودين مُطلقاً إلى هُناك |
David'in katilini bulduktan sonra izin alacağını söylemiştin. | Open Subtitles | قُلتِ أنكِ ستحصلين على إجازة (بعدما وجدنا قاتل (ديفيد |
Eğlence istediğini söylemiştin, Decker. | Open Subtitles | (قُلتِ أنكِ تُريدين المرح يا (ديكر |