İki arkadaş gibi, sadece sen ve ben. Olur mu? | Open Subtitles | ونزعج جارتكِ، أنا وأنتِ فحسب، كأصدقاء حقيقيون، ما رأيكِ ؟ |
Umarım bir gün geriye dönüp tüm bunlara arkadaş olarak güleriz. | Open Subtitles | أتمني في يوم ما، أن ننظر إلى الماضي كأصدقاء ونضحك فقط. |
Ben buna aldırmıyorum çünkü bu sapı samandan ayırıyor ve hangi insanın özgün ve gerçek olduğunu anlayabiliyorum böylece arkadaş olarak bu insanları seçebiliyorum. | TED | لكن لا بأس بذلك بالنسبة لي، لأنها تفصل ذوي القدرة عمن سواهم وأستطيع أن أجد الاشخاص الغير مزيفين والصادقين وأستطيع اختيار هؤلاء الأشخاص كأصدقاء. |
Ama şimdi onları dost olarak selamlıyoruz. | Open Subtitles | الآن ، نقوم بتحيتهم كأصدقاء فى كل العالم |
Hep birlikte arkadaşça takılacağız. | Open Subtitles | سنقضى الكثير من الوقت الممتع ونقضىالوقتجميعا.. كأصدقاء. |
Tüm bu zamanı arkadaş olarak birlikte geçirmeye başladık. | Open Subtitles | لذلك بدأنا بقضاء معظم الوقت معاً, كأصدقاء فقط |
Kaçaklar, çapulcular arkadaş gibi... bazıları kendi kaderleriyle gelecekler. | Open Subtitles | البعض هاربين و البعض متنكرين كأصدقاء و حتى بعضا قادتهم رؤياهم لهذا |
Umarım bir yerden yakalarız arkadaş olarak. | Open Subtitles | آمل فى وقت ما أن نُعَوِّض ما تركناه, كأصدقاء |
Çocuklarımızın yakın arkadaş olması ne güzel değil mi? | Open Subtitles | أليس من الرائع رؤية أبناؤنا كأصدقاء متحابّين؟ |
Umurumda değil. Seninle gitmek istiyorum. Yani, arkadaş gibi. | Open Subtitles | لا يهمني, أريد فقط الذهاب معكِ, أعني, سنفعله كأصدقاء, |
- Hayır, gerçekten, yapamam. - Lütfen? arkadaş olarak çıkacağız. | Open Subtitles | ــ لا، لا أستطيع ــ أرجوك، سنخرج فقط كأصدقاء |
Kimin aklına gelirdi ikimiz burada arkadaş gibi oturacağız özellikle bütün olanlardan sonra? | Open Subtitles | من كان يعتقد أنه يوما ما أنتي وأنا سنجلس هنا معا كأصدقاء خاصة بعد كل ماحدث |
arkadaş olarak nasıl iyi geçindiklerini biliyorsun. | Open Subtitles | وأنت تعلم بالطبع شهرتهم فى كيف أنهم يتواصلون كأصدقاء |
Haydi... elini koy üstüne. Hep dost olarak yaşayalım. | Open Subtitles | إبسط يدك على هذا سنعيش جميعا معا كأصدقاء |
Ama seçenekler vardır. Düşman olarak da dövüşebiliriz dost olarak da. | Open Subtitles | ولكن هناك خيارات يمكننا المقاتله كأعداء أو كأصدقاء |
Ben bunun arkadaşça geçecek bir haftasonu olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | كنت أظن أن هذه العطلة ستكون العطلة التى يمكننا أن نقضى الوقت كأصدقاء. |
Sadece bir kaç kere çıktık. Sadece bu... Sanırım arkadaşlık seviyesini biraz geçtik. | Open Subtitles | خرجناسويـّاًعدةمرات،هذا مابالأمر ، لكنـّي شعرت أننا نتحدث كأصدقاء ، فحسب. |
Eski sınıf arkadaşları, birlikte çalıştığınız ya da erkek arkadaşlar. | Open Subtitles | كأصدقاء الدراسة، أو مَنْ تعملون معهم، أو أحبائكم السابقين من الرجال |
Doktorlar olarak, Arkadaşlar olarak, insanlar olarak, yapabileceğimizin en iyisini yapmaya çalışırız. | Open Subtitles | كأطباء، كأصدقاء و كبشر جميعنا يحاول أن يفعل ما بوسعه |
Siz ikiniz artık arkadaş mısınız? - Gerçek arkadaşlar gibi? | Open Subtitles | إذاً فأنتما يا أولاد صديقان الآن، أعني كأصدقاء فعليين؟ |
Onlara ihtiyacım yok. Siz varsınız arkadaşım olarak. | Open Subtitles | أنا لا احتاجهم أنا عندى الان أنت ياشباب كأصدقاء |
Arkadaşların olarak burada toplandık, kalplerimiz temiz. | Open Subtitles | كأصدقاء معا، نريد أن نعرف الحقيقة |
Para bende. Bu işi tamamlayıp dostça ayrılıyoruz. | Open Subtitles | لدى المال , نتم الأمر الآن و نفترق كأصدقاء |
Sonra "arkadaşın olarak burada toplandık, kalplerimiz temiz" diyeceğiz. | Open Subtitles | ومن ثم نقول: كأصدقاء معاً نُريد ان نعرف الحقيقة |