Caracas'ta Başkan Yardımcısı Nixon'un arabası taşlandı. | Open Subtitles | لقد وصلت إلى هنا مبكراً (موي) قام المتظاهرين برجم موكب نائب الرئيس (نيكسون) في طريقه إلى كاركاس |
Caracas'taki yapbozun son parçası bulunmuş. | Open Subtitles | القطعه الاخيره من الأُحجيه (كاركاس) هو الذهاب |
Bir arkadaşım bu gece demir alıp Caracas'a gidecek. | Open Subtitles | أصدقائي يبحرون الى كاركاس الليلة (كاركاس: |
Bu sırada Karakas, Tel Aviv, Pekin gibi yerlerden ihbarlar gelme-- | Open Subtitles | اثناء ذلك التقارير تأتي من كاركاس بكين... ..... |
Benim hikayem Karakas, Venezuela'da, büyüdüğüm Güney Amerika'da başladı; orası, bana göre büyü ve harikayla dolu olan ve daima olacak olan yerdi. | TED | تبدء قصتي في "كاركاس" في "فنزويلا" فى "أمريكا الجنوبية" حيث نشأت المكان الذي كان بالنسبة لي وسيظل مليئاً بالسحر والعجائب |
Daha sonra, lisedeyken, babam yaz tatili planını genişletti ve beni Karakas'tan Wallingford, Connecticut'a gönderdi, lisenin son yılı için. | TED | لاحقاً عندما أصبحت في الثانوية توسع أبي في خطته الصيفية وأرسلنا من "كاركاس" إلي "ولينجفورد، كونيكتيكت" لقضاء السنة العليا من المدرسة الثانوية |
Şanslısın. Benim nişanlım heavy metal grubu Carcass'ı istiyor. | Open Subtitles | أنت محظوظة، يريد خطيبي فرقة الروك أند رول الصاخبة "كاركاس" |
Onu uyarmama rağmen Caracas'a taşındı. | Open Subtitles | لقد حذرتها, لكنها إنتقلت إلى (كاركاس) |
Karakas uydu merkezi ileticisi kapsama alanında ve ilerliyor. | Open Subtitles | محطة اقمار (كاركاس) في حالة الارسال وتستعد للبث |
Görünüşe göre paralar HLBC'nin Karakas'taki yan kuruluşuna gidiyormuş. | Open Subtitles | {\pos(190,230)}(ما إن تصل إلى (كاركاس {\pos(190,230)}في مجلس الأعمال اللاتيني هناك |
İkisinin Karakas'a varması için 5 dakika. | Open Subtitles | خمس دقائق وتصبح الثانية (في (كاركاس |
Karakas'tan üç saat önce gelmiş. | Open Subtitles | -لقد سافر من (كاركاس) قبل 3 ساعات . |
Karakas'ta. | Open Subtitles | (كاركاس) |
Yani Carcass müsait mi? | Open Subtitles | هل هذا يعني أن فرقة "كاركاس" متوفرة؟ |