Bu, Dünyanın dört bir yanındaki hava durumunu etkilemektedir. | Open Subtitles | إنها تؤثر بشكل جلي على الطقس في كافة أنحاء العالم |
Hava kuvvetleri pilotu bir baba. Dünyanın dört bir yanındaki üsler. | Open Subtitles | آباء القوة الجوية أساس في كافة أنحاء العالم |
Epostalar Dünyanın her yerinden gönderilmiş. | Open Subtitles | أرسلت رسائل البريد الإلكترونية . إلى كافة أنحاء العالم |
Dünyanın her yerinden sayısız insan kendilerini güçsüz bırakan acılardan kurtarılıp sağlıklı ve verimli hayatlar sürmeye başladı. | Open Subtitles | عدد لا يحصى من الناس من كافة أنحاء العالم تم معالجتهم من اصابات عديدة.. واستمروا أحياء في حياة منتجة وصحية |
Werner onu, dünyadaki kıtlık ve açlığa dair, belge ve fotoğraflarla dolu, hükümet arşivine götürüyor. | Open Subtitles | قام فيرنر بأخذها الى الأرشيف الحكومي الممتلئ بالوثائق و الصور التي توثق المجاعات في كافة أنحاء العالم |
Bu sayede bütün dünyada polisin toplumla ilişkisi değişecek. | Open Subtitles | انة سَيُغيّرُ العلاقات الإجتماعيةَ في كافة أنحاء العالم. |
..Hepimiz dünyanın her tarafından.. | Open Subtitles | لقد حضرنا إلى هنا من كافة أنحاء العالم |
Ülkenin, hatta Dünyanın dört yanına, hava akımlarının... üzerinde uçmayı başaracak bir uçak. | Open Subtitles | طائرة قادرة على الطيران في كافة أنحاء البلاد، و كافة أنحاء العالم |
Dünyanın dört bir yanına seyahat edersin. | Open Subtitles | وستتجولين في كافة أنحاء العالم |
Çok zor. Dünyanın dört bir yanına dağılmışlar. | Open Subtitles | صعب جدا، هم من كافة أنحاء العالم |
Dünyanın dört bir yanından gelen diplomatlar bugün Hotel Royal'de buluşacak. | Open Subtitles | "الدبلوماسيون من كافة أنحاء العالم ''وصلوا إلى هنا اليوم في فندق ''رويال" |
Dünyanın dört bir tarafındaki yüzlerce jet, atmosfere sülfür dioksit salıyor. | Open Subtitles | مئات الطائرات من كافة أنحاء العالم (ترُش (ثاني أكسيد الكبريت في الجو |
Dünyanın her yerinden nadir bulunan silahları topladım. | Open Subtitles | جمعــتُ أسلحة مُختلفة من كافة أنحاء العالم |
Bu derece bir anlaşmayı sağlamak Dünyanın her yerinden birçok tedarikçiyi birleştirmek demekti. | Open Subtitles | لنجدَ مصدراً لهذه الصفقة سيتعيّن علينا أن نجمع ما بين مُصنعي أسلحةِ مِن كافة أنحاء العالم إبتعد عني |
Dünyanın her yerinden geldiler. | Open Subtitles | إنهم يأتون من كافة أنحاء العالم |
Böylece ve sadece bu şekilde dünyadaki geri kalmış komşularımızı daha iyi anlayabileceğimizi umuyorum. | Open Subtitles | بهذه الطريقة فقط، يمكننا أن نأمل إلى التفاهم بين جيراننا المخالفين في كافة أنحاء العالم |
Bu öncü araştırma sayesinde tüm dünyadaki bilim insanları 5 km altımızdaki sıra dışı jeolojik sistemler üzerine çalışmalar yürütebiliyor. | Open Subtitles | من خلال هذه المشروع الرائد، يستطيع العلماء في كافة أنحاء العالم دراسة الأنظمة الجيولوجيّة الرائعة الواقعة 4 ميل تحت السطح. |
dünyadaki herkes toplandı ve | Open Subtitles | تطمنوا أفضل العقول هنا وفي كافة أنحاء العالم |
Bu sayede bütün dünyada polisin toplumla ilişkisi değişecek. | Open Subtitles | انة سَيُغيّرُ العلاقات الإجتماعيةَ في كافة أنحاء العالم. |
Küpler. bütün dünyada. Kapandılar. | Open Subtitles | المكعّبات, في كافة أنحاء العالم لقد اغلقوا |