Bu davayı canlı tutmak için yeterli kanıtı topladı. | Open Subtitles | لقد قدّمت أدلة كافية لك لإبقاء قضيتك مفتوحة |
Bu senin için yeterli bir mübalağa mı yoksa bana daha görsel bir şeyle gelmek ister misin? | Open Subtitles | هل هذه المبالغة فى التعبير كافية لك أم أنك تريد تعبيراً أكثر وضوحاً؟ |
Bu durum sonunda çocuğun senin düşündüğün şey veya kişi olmadığının farkına varman için yeterli mi? | Open Subtitles | هل حالتنا هذه كافية لك لتدرك أن الصبي ليس كما تعتقده؟ |
Bu senin için yeterli bir insani intikam oldu mu? | Open Subtitles | أتلك العدالة البشرية كافية لك ؟ |
Hayatının bu dönemi senin için yeterince hızlı akmıyor olabilir ama hazır son bulmamışken keyfini çıkar. | Open Subtitles | أنصت، أدرك أن هذا جزء من حياتك قد لا يتحرك بسرعة كافية لك لكن تمتّع بمـا حظيت به أثنـاء دوامه |
- Stanley - Sen ve Bonnie için yeterince olacak. | Open Subtitles | ستانلي,سيكون هناك كمية كافية لك ولبوني |
Yoksa senin için yeterli değil miyim? | Open Subtitles | أم أنني غير كافية لك ؟ |
Büyük bir bilgelik, güç, anlayış sizin Ori'a saygı göstermeniz için yeterli değil mi? | Open Subtitles | أليست المعرفة العظمى والقوة والفهم.. كافية لك لتوقير الـ((أوراي))؟ |
Söylediklerim sizin için yeterli bir kanıt değil mi? | Open Subtitles | أليست كلمتي كافية لك ؟ |
Kendin için yeterli değil misin? | Open Subtitles | لست كافية لك أنتي .. |
Sen ve Max için yeterli alan var. | Open Subtitles | فهناك مساحة كافية لك ولـ"ماكس" |
Senin için yeterli değil miyim? | Open Subtitles | هل أنا لست كافية لك ؟ |
Senin için yeterince huzur dolu yas tutamadığım için kusuruma bakma. | Open Subtitles | أسفة إن لم أكن أحزن برشاقة كافية لك |
Güzel ama bence sizin için yeterince gösterişli değil. | Open Subtitles | هي جميلة لكن سأقول لك هي ليست كافية لك |