Hücrelerin Dünya'nın sarı yıldızından yeterince radyasyon emdiği zaman güçlerin geri gelecek. | Open Subtitles | بمجرد استعادة خلاياكي باشعاع كافي من نجم الارض الاصفر قواكي سوف تعود |
yeterince bilim adamı, mühendis ve teknik insan yetiştiremediğimiz biliyoruz; bu konuda çok fazla çalışma var. | TED | كلنا نعرف، وكانت هناك عدة تلميحات لها، أننا نفشل في قدرتنا على أن ننتج عدد كافي من العلماء، المهندسين، والتقنيين |
Ve burada onu korumak için yeterince adam olduğunu düşünüyorum, tabii gerekirse. | Open Subtitles | . و اعتقد بأنه لدينا كم كافي من الرجال هنا لحمايته , ان احتجنا لذالك |
Tek vuruşta yeterince kan kaybetmezlerse ölmezler. | Open Subtitles | لن يموتو إلا إذا فقدو دم كافي من ضربة واحدة |
Ve kış gelene kadar yeterli meşe palamudu toplamak zorunda. | Open Subtitles | يقوم بجمع ما هو كافي من الجوز ليواجه الشتاء القادم |
- İki hafta sonra yeterince param olacaktı. | Open Subtitles | أسبوعين إضافيين و كنت سأحصل على مال كافي من أجل ماذا ؟ |
Bu ucubelerde yeterince sim kart vardir umarim. | Open Subtitles | أتمنى أن يكون لدى هؤلاء المسوخ عدد كافي من شرائحنا هواتفنا الذكية |
ACLU'nun yeterince avukatı yok mu? | Open Subtitles | أليست الحقوق المدنية لديها عدد كافي من المحامين؟ |
Hemen değil tabii. Ama yeterince yaparsak, kim bilir? | Open Subtitles | حسناً.ليس الان.لكن اذا فعلنا هذا بشكلٍ كافي.من يعرف؟ |
Bugün başıma yeterince bela geldi, fazlasına gerek yok. | Open Subtitles | عدد كافي من الأمور حدثت اليوم لا ينقصني اي شئ أخر |
Kabir'e yeterince yaklaşabilecek tek kişi sensin. | Open Subtitles | أنتِ الشخص الوحيد الذي يمكنه الإقتراب بشكل كافي من كبير |
yeterince kablo aldığına emin misin? Kabloya bütün çatı için ihtiyacın olacak. | Open Subtitles | متأكد من حصولك على قدر كافي من السلك قلت انك تحتاجه من أجل السقف كلهُ؟ |
Bir sürü sözcük var ama yeterince resim yok. | Open Subtitles | تحتوي على الكثير من الكلمات و لا وجودّ كافي من الصور |
Bu ucubelerde yeterince sim kart vardır umarım. | Open Subtitles | أتمنى أن يكون لدى هؤلاء المسوخ عدد كافي من شرائحنا هواتفنا الذكية |
Ve bu yalan konusunda yeterince acı çektiğini düşünmeseydim çok öfkeli olurdum. | Open Subtitles | وإذا ظننت بأنك لم تمر بألم كافي من أجل تلك الكذبة، لكنت غاضبة. |
Eğer yeterince sıvı nitrojen salarsan odadaki oksijen dengesi bozulur ve boğulmaya sebep olur. | Open Subtitles | إذا تم تسريب قدر كافي من النيتروجين السائل في بيئة مغلقة فأنه يقلل من تركيز الأوكسجين في الغرفة ويسبب الاختناق |
Ama baskı için yeterince güçlü müsün önündeki sorumluluğu kaldırabilecek misin? | Open Subtitles | لكنك هل انت على قدر كافي من المسؤولية تحمل الضغوط و المسؤوليات؟ من الأمور التي ستواجهك؟ |
- yeterince uyudun mu prenses? | Open Subtitles | هل حصلت على مقدار كافي من النوم أيها الأمير ؟ |
Banka soyarak, kendi lenslerimizi yaparak yeterli insana ulaşamayız. | Open Subtitles | سرقة البنوك ، صناعة عدساتنا الخاصة لنضربهم في وجوههم ، لن يمكننا الوصول إلى عدد كافي من البشر |
yeterli zaman aralığında, her birinin takip ettiği bir şablon oluşturulabilir. | Open Subtitles | بمرور وقت كافي من الممكن ان تدرك بوضوح النمط الذي سيتبعه كل منهم |
Eğer öyle bir şey yaparsan ölürsün. Tamam tamam bu kadarı yeterli. | Open Subtitles | لانك ان فعلتي ذلك سوف تموتين حسنا اوكي كافي من هذا |