Bayan Kalbi Kan Ağlayan gibi gözüküyor olabilirim... | Open Subtitles | إسمع، أعرف أن هذا يبدو كالآنسة الصغيرة بليدنج هيرت |
Delsanto gibi sanatçıların yetenekleri, acıları enerjileri, bakış açıları ve birçok adlandırılamayan duyguları sayesinde daha bütünlüklü ve dolu insanlar olarak hissederiz. | Open Subtitles | وأهمية فنانين كهؤلاء فنانين كالآنسة ديل سانتو هي انهم من خلال مواهبهم، عذاباتهم |
Bayan Barry gibi bir dostum olduğu için minnettarlık hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر بالامتنان الكبير لوجود صديقة عزيزة كالآنسة "باري". |
Sonumun Bayan Bunting gibi olmasını istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن ينتهي بي المطاف كالآنسة (بونتينغ) |
* Yarış arabasıyım, geçip giden Leydi Godiva gibi adeta * | Open Subtitles | * (أنا أسابق السيارات وأتجاوزها كالآنسة (غادايفا * |
Neden? Bu ayakabbılardan nefret ediyorum. Olive Hoover gibi gözüküyorum. | Open Subtitles | أكرهُ هذا الحذاء- "أبدو كالآنسة "دلّوعة |
Sidney Snow gibi adamlar olmayınca ve Bayan Cole gibi yüksek ahlak değerleri olan kadınlar olunca dünya daha iyi bir yer. | Open Subtitles | سيكون العالم مكان أفضل دون رجال من أمثال (سيدني سنو) وبشكل أفضل مع نساء ذات معايير أخلاقية عالية كالآنسة (كول) وأنتِ |
Aslında Bayan Dunbar'ın dediği gibi, yasadışı olduğunu düşündüğünüz için miydi? | Open Subtitles | أكان لذلك الاعتقادك كالآنسة (دنبار) بأنه غير قانوني؟ |
Dedektif Pilgrim, eğer kulübüme zorla girmeyi ve Bayan Secor gibi genç masum insanları taciz etmeyi bırakırsanız minnettar olacağım. | Open Subtitles | سأكون ممتناً يا حضرة المتحرية (بيلغريم) لو توقفت عن مداهمة نادي - ومضايقة أبرياء صغار كالآنسة (سكور) |
Habis eklem dokusu uru belirtisi var. - Tıpkı Bayan Greene'deki gibi. | Open Subtitles | تجمّع لورم السرقوم، كالآنسة (غرين). |
Aynı Bayan Towler'ın kendisi gibi. | Open Subtitles | كالآنسة (تاولر) شخصها. |