Bunların benim başıma geldiğine inanamıyorum. Bir kâbus gibi. | Open Subtitles | لا أستطيع أن اصدق ما يجري معي انه كالكابوس |
Beni dinleyin, mükemmel dişler, ...bu benim için kâbus demek. | Open Subtitles | اسمعي يا أيهّا السن المثالي هذا كالكابوس بالنسبة لي |
Tam bir kâbus. Çekmeye değecek biri değil. | Open Subtitles | تماماً كالكابوس وهي لا تستحق تعبي مُطلقاً |
Siz öyle söyleyince, bu şeyler üzerime bir kabus gibi gelmeye başladı. | Open Subtitles | انك حين تقول أشياء كهذه ، فاٍنك تضيق الخناق على ، اٍنه كالكابوس |
Balo komitesi, dekoratörler ve yiyecekçilerle olan karışıklık yüzünden kabusa döndü. | Open Subtitles | . . بدى نقاش أعضاء لجنة الحفل مع مصممي الديكورات كالكابوس وايضا مع الراعين والمموليين |
Durumu çok kötü görünüyordu dostum. Bu olanlar tam bir kâbus. | Open Subtitles | حالتها تبدو فوضوية يا صاح، الأمر برمته كالكابوس |
Senin için de kâbus gibi olmalı. | Open Subtitles | اعتقد انه كالكابوس بالنسبه لكى ايضا |
Kabul et ya da etme hayatın tam bir kâbus. | Open Subtitles | أقرّيت بذلك أم لا، حياتك كالكابوس. |
Birkaç kâbus kızdan başka bir şey yok. | Open Subtitles | لا شيء، مجرد فتاة مزعجة كالكابوس. |
kâbus gibi, değil mi? | Open Subtitles | إنه كالكابوس ، أليس كذلك؟ |
kâbus gibi, değil mi? | Open Subtitles | إنه كالكابوس ، أليس كذلك؟ |
Bir kâbus. Boşuna. | Open Subtitles | كان كالكابوس و بدون أي فائدة |
Benim öğretmenim bir kabus. Üç çocuk merhem kokusunu içine çektiği için hastalandı. | Open Subtitles | معلمي كالكابوس ، ثلاثة طلاب مرضوا من استنشاق الابخرة الخارجة من مرهمه |
bir kabus gibiydi, Collier aklını kaybetmeden bunları nasıl atlattı bilemiyorum. | Open Subtitles | كانت كالكابوس لا أعرف كيف عاشها ومازال عاقلاً |
İnsanlar bir vasiyeti olmadan ölünce, bu bir kabus haline gelebilir. | Open Subtitles | عندما يموت الناس بدون وصية يكون ذلك كالكابوس |
Balo komitesi, dekoratörler ve yiyecekçilerle olan karışıklık yüzünden kabusa döndü. | Open Subtitles | . . بدى نقاش أعضاء لجنة الحفل مع مصممي الديكورات كالكابوس وايضا مع الراعين والمموليين |
Lisa dört yaşına geldiğinde bir kabusa dönüştü. | Open Subtitles | عندما بغلت ليسا الرابعه كانت كالكابوس |
Çocukluğumu kabus gibi gösteriyorsun, evliliğimi yapmacık gibi görüyorsun, yani üzgünüm, bağışla ama bunun hakkında konuşmayı istemiyorum. | Open Subtitles | لتجعل طفولتي تبدو كالكابوس لتجعل زيجتي تبدو كالكذبة متأسفة جداً سامحني, و لكن في الحقيقة انتهيت من الحديث بشأن أسبوعي |
Yolculuk her ne kadar kabus gibi geçse de ki baştan sonar korkunçtu insanlar benimle çok uğraştı. | Open Subtitles | ربما الرحلة كانت كالكابوس من بدايتها إلى آخرها. كانت سيئة. |
Orası tam bir kâbusa benziyor. | Open Subtitles | أعني ذلك المكان يبدوا كالكابوس 27 00: 00: 45,540 |