gece kadar karanlık, gündüz kadar parlağım Mart kadar soğuk, Mayıs kadar sıcağım. | Open Subtitles | أنا مظلم كالليل و مضيئ كالنهار بارد كشهر مارس و دافئ كشهر ماي |
Onun duyguları gece kadar karanlık düşünceleri cehennem kadar yakıcıdır. | Open Subtitles | حركات روحه مظلمة كالليل ومشاعرّه قاتمة كالجحيم |
Bay West, dışarıdaki gece kadar siyah olsanız da içiniz sarı. | Open Subtitles | السيد ويست، بالرغم من أنك أسود كالليل في الخارج ... داخل... ... أنتأصفر |
Gece gibi karanlık, delici, ruhsuz, vesaire, vesaire. | Open Subtitles | معتمة كالليل , ثاقبة بلا روح إلخ , إلخ . |
- Sütçüydü çok büyüktü ve Gece gibi karaydı. | Open Subtitles | -كان بائع الحليب كان ضخما وأسود كالليل |
- Gözleri de gece kadar karaymış. - Kanda yıkanıyorlarmış. | Open Subtitles | وعيونٌ سوداءُ كالليل - وإنهنَّ يغسلن بالدم - |
Gözleri gece kadar karanlıktı. | Open Subtitles | العيون مظلمة كالليل |
Adam gece kadar karanlıktı. | Open Subtitles | الرجل الذي كان اسوداً كالليل |
Saçları gece kadar kara Teni kar gibi beyazmış. | Open Subtitles | ...شعرها أسود كالليل بشرة بيضاء كالثلج |
gece kadar sessiz, ipek kadar yumuşak. | Open Subtitles | صامت كالليل وسلس كالحرير |
Bir gece kadar siyahtı... | Open Subtitles | "كانت سوداء كالليل" |
Gündüzle Gece gibi. | Open Subtitles | كالليل والنهار |
- Gece gibi karanlık. | Open Subtitles | -مظلم كالليل. |