Birini tanıdığını sanıyorsun... tamamen normal gözüküyor, ama bir bakmışsın... sanki kafasına bişey düşmüş gibi, ve adam tamamen dağılmış. | Open Subtitles | تعتقدين بأنكِ تعرفين كل شخص كل شئ يبدو طبيعيا بشكل رائع ليوم واحد و في لحظة واحدة ينزلون كالمطرقة و بشئ كالمجنون .. |
Ben onu Jamal Sinclair olarak tanıyordum. Orta sıklet. Seni bir çekiç gibi ezmişti. | Open Subtitles | انا اعرفه باسم جمال سنكلير الوزن الخفيف ، وهو يضرب كالمطرقة |
Sinirlendikleri zaman da bir adamı, çekiçle çivi çakarmış gibi toprağa gömdüklerini gördüm. | Open Subtitles | وعندمايكونونغاضبين، لقد رأيتهم يدقون رجلٌ مباشرة في الأرض كالمطرقة على المسمار. |
Fırtına anakaraya çekiç gibi vuruyor. | Open Subtitles | ضرب الإعصار البر الرئيسي كالمطرقة |
İki tüylü, top başlı çekiç gibi kafamı patlatıyorsunuz. | Open Subtitles | إنكما كالمطرقة التي تطرق على رأسي. |
Gel bana. Vursana. Şu sağ yumruk otomatik çekiç gibi. | Open Subtitles | اليد اليمنى كالمطرقة |
Kalbim balyoz gibi çarpıyor. | Open Subtitles | تحطم القلوب، كالمطرقة الثقيلة |
Daha basit olmalı, Balyoz gibi... | Open Subtitles | لابد وأن يكون شيئ أفضل، كالمطرقة... |
Ama çok yetenekliydi. Çekiç gibi yumruk atardı. | Open Subtitles | لكنه موهوب أيضاً، لديه قبضة كالمطرقة! |
Yeni çocuk balyoz gibi. | Open Subtitles | هذا الشاب كالمطرقة |
- Çivi çakan bir çekiç gibi hem de. | Open Subtitles | كالمطرقة وهى تدق ظفر الإصبع |