Aynen tarif ettiğim gibi. İyi yemek müzik gibi olmalıdır. | Open Subtitles | الطعام الجيد, كالموسيقى التي يمكنك تذوقها كاللون الذي يمكنك شمه |
ALS'nin bu kadar canlı ve başarılı olduğunu görmek inanılmaz, tıpkı müzik gibi. | TED | بالتالي من المدهش أن نرى كيف أن لغة الإشارات نابعة بالحياة ومزدهرة، كالموسيقى تماماً. |
Gülüşün müzik gibi ama sana söyleyeceğim şeye gülersen, ölürüm. | Open Subtitles | ضحكتك كالموسيقى ، لكن ان ضحكتي على ما سأقوله تالياً فسأموت |
Neden bilim müzik gibi güzel bir şeyi çözümleyebilirken öğretmen ile kral için bir çözüm üretemiyor. | Open Subtitles | إذا كان العلم يمكنه أكتشاف شيء جميل كالموسيقى لما لا يستطيع وضع حلاً |
Sözlerin bana müzik gibi geliyor. | Open Subtitles | إن غطرستك هى كالموسيقى فى أذنى |
Bana, serseri de, kaba de, kabadayı de ağzını bozsan da, bana övgü gibi geliyor. | Open Subtitles | "أي شيء تقولينه، كالموسيقى في أذنيّ". |
Dalaletin ipucu bile kulaklarına müzik gibi gelir. | Open Subtitles | أي إشارة عن الهرطقة كالموسيقى على مسامعهم |
Kelimeleri severim. Diyaloglar bana göre müzik gibi. | Open Subtitles | أحب الكلمات, و الحوارات كالموسيقى بالنسبة لي |
Tanrım. Senin tatlı sesin kulaklarıma müzik gibi geldi. | Open Subtitles | يا الهي، إن صوتك عذب كالموسيقى. |
İşte bu kulaklarıma müzik gibi geldi. | Open Subtitles | حسنا, هذا الخبر يعتبر كالموسيقى بالنسبة لآذاني . |
- Belki beni sahnede... - Sesiniz müzik gibi... | Open Subtitles | ربما رأيتني على المسرح - صوتك كالموسيقى - |
Bu video, metin, müzik veya ses olsun, sadece sayılar oluşur. olayın altında yatan, her şeyin matematiksel fonksiyon olduğudur. Lovelace dedi ki "Sadece Matematiksel işlevler ve sembolleri yapması onları temsil ediyor anlamına gelmez gerçek dünyada, örneğin müzik gibi" | TED | سواء كانت فيديو أو نصا أو موسيقى أو صوتا، هي كلها أرقام، هي كلها، تكمن وراءها دوال رياضية تحدث، وتقول لوفلاس، "فقط لأنك تقوم بإجراء دوال ورموز رياضياتية لا يعني أن تلك الأشياء لا تمثل أشياء أخرى في العالم الحقيقي، كالموسيقى." |
Gülüşün bana müzik gibi geliyor. | Open Subtitles | ضحكتك كالموسيقى إلي |
Kulağıma müzik gibi gelecek! | Open Subtitles | سوف يكون كالموسيقى الى أذني |
- Kulaklarıma müzik gibi geldi. | Open Subtitles | تلك كالموسيقى لأذني |
Bu sesi biliyorum.Tıpkı bir müzik gibi. | Open Subtitles | -اعرف هذا الصوت كالموسيقى في أذني |
Ona Detroit senfonisi denir. Kulağıma müzik gibi geliyor. "L" den sonra ne gelir? | Open Subtitles | هذه هي سيمفونية (دترويت) كالموسيقى لأذني مالحرف الذي يلي حرف (L) - (M) - |
Ağzını bozsan da, bana övgü gibi geliyor. | Open Subtitles | "أي شيء تقولينه كالموسيقى في أذنيّ". |