Cambridge'de, evimden binlerce mil uzakta, dizüstü bilgisayarımla herhangi bir insanla olduğundan daha fazla zaman geçirdiğimi fark ettim. | TED | وفي كامبريدج بعيدا عن منزلي بآلاف الأميال، أدركت أني أقضي وقتا أكبر أمام حاسوبي مما كنت أفعل مع الناس. |
Son 10 yılı Cambridge Üniversitesi'nde bu bozukluğun nasıl oluştuğunu anlamaya çalışarak geçirdik. | TED | لقد قضينا العشر سنوات الماضية في جامعة كامبريدج نحاول فهم كيف يتكون المرض. |
Yale veya Harvard yerine New Haven ve Cambridge diyerek sahte tevazu gösteriyor. | Open Subtitles | انه يدعي التواضع عندما يقول نيوهايفن و كامبريدج عوضا عن ييل و هارفرد |
Cambridge Üniversitesindeki Scott Polar Araştırma Enstitüsü müzesinin arşivinde bu filmin binlerce makarası var. | TED | وكانت هناك الآلاف من بكرات ذلك الفلم بأرشيفات متحف معهد البحوث القطبية سكوت لدى جامعة كامبريدج. |
Cambridge'den mezun olduktan sonra neler yaptığını merak ediyordum. | Open Subtitles | كنت أتساءل ما الذى ستفعله بعد التخرج من جامعة كامبريدج |
Bu konuyu Profesör Simon Baron-Cohen ile tartıştım. Kendisi Cambridge'de gelişim psiko-patolojisi dalında profesör. | TED | و قد ناقشت ذلك مع الدكتور سايمون بارون كوهين وهو أستاذ علم الاضطرابات النفسية التطورية في كامبريدج. |
Eğer Cambridge'se yoğunluğu hücre başına 20.000'e, çıkarabilirsiniz. | TED | يمكنكم تحديد الكثافة بـحوالي 20،000 نسمة لكل وحدة لو كانت هذه كامبريدج. |
Birkaç yıl sonra, Cambridge Üniversitesi'ne girmiştim İngiltere'de Cavendish Laboratory'de | TED | وبعد مرور سنوات , إنتهى بي الحال في جامعة كامبريدج في مخبر كافنديش في الأمم المتحدة |
Cambridge Üniversitesi Uygulamalı Sanatlar ve Fen Fakültesi'nin | TED | كان هو عبارة عن منهج مقترح للتعامل مع العلوم و الفنون التطبيقية في جامعة كامبريدج عام 1829 |
Mısır'da bilgisayar bilimciydim ve Cambridge Üniversitesi'nde doktora programına yeni kabul edilmiştim. | TED | كنت عالمة حاسوب في مصر، وكنت قد قُبِلت للتو في برنامج للدكتوراه بجامعة كامبريدج. |
Ve, Bu yüzden Cambridge de bir çok sert eleştiriye mağruz kaldım. | TED | ولذلك , ألقى الكثير من الانتقاد بهذا الشأن في كامبريدج |
Cambridge'e gittim ve orada, teorik fiziğe aşık oldum. | TED | و ذهبت إلى كامبريدج . و هنالك وقعت بحب الفيزياء النظرية |
Futbolun kökenlerinin icat edildiği Cambridge'teki bir sahada, tam bu noktada tanıştılar. | TED | وهكذا التقيا في نفس المكان الذي تعود إليه جذور كرة القدم، في ملعبٍ ما في كامبريدج. |
Oxford, Cambridge ile çalışmalı. | TED | نحتاج جامعة أوكسفورد لتعمل مع جامعة كامبريدج. |
Ben Cambridge'te idim. | Open Subtitles | حسنا, انا كنت فى كامبريدج, وما علاقة هذا به ؟ |
Emily döndüğünde Cambridge'e gidecek, Eddie de burada kalacak. | Open Subtitles | عندما تعود، قالت انها سوف تبقى للعيش في كامبريدج و هو سيبقى هنا. |
Cambridge'de okuduğumu söylediklerinde tahmin etmişsindir. | Open Subtitles | وكما اني امضيت سنة في الدراسة في كامبريدج |
Cambridge'de çok ünlüydü ve dün gece benim yatağımda yattı. | Open Subtitles | وهي فتاة سيئة السمعة فعلاً في كامبريدج وليلة أمس نامت في سريري بالفعل |
Cambridge'e bir sene sonra gitmiş olsaydım tanışmış olurduk. | Open Subtitles | أفكر أن أبقى سنة أخرى في كامبريدج ربما سنتقابل بعدئذ |
Cambridge'den beri bu ismi kullanmıyorum. | Open Subtitles | حصلت هاريت على خمسة مستويات متقدمة والاولى مرتين من كامبريدج |