"كامرأة" - Traduction Arabe en Turc

• kadın gibi
• kadına
• bir kadın olarak
• kadınmışım

Banyodan yeni çıkmış ve hepsinden öte, bir kadın gibi kokuyorsunuz.
. لقد أخذتي حماماً ، و فوق كل ذلك رائحتكِ كامرأة تمليء المكان

Herkes gibi sizinde olgun bir kadın gibi davranmanız gerekir.
يجب عليك أن تتصرفي كامرأة ناضجة مثل بقية الناس.

kadın gibi pazarlık yapıyorsun. 5,000 bitli dolara razı olup kendini kanuna satıyorsun.
وأنت تساوم كامرأة وينتهي بك الأمر بالحصول على خمسة آلاف دولار فقط

kadına benziyordu ama sesi bir adamınkiydi.
تكلم نفسها، بدت كامرأة لكن صوتها كان كصوت الرجال

Yalnız, acınası bir kadına dönüşeceğim sonunda. Aynı...
أما الآن، سينتهي بي الحال كامرأة وحيدة مثيرة للشفقة..

Sert bir kadın olarak Hint Polis Servisine katıldım, yorulmak bilmeyen bir dayanma gücü olan bir kadın, çünkü tenis'te v.s. ünvan kazanmak için koşardım.
انضممت إلى دائرة الشرطة الهندية كامرأة شديدة ، امرأة لا تعرف الكلل مع القدرة على التحمل ، لأني كنت أسعى خلف بطولات التنس ، الخ.

O zaman bir kadınmışım gibi davran. Küçük bir çocukmuşum gibi değil.
عاملني إذاً كامرأة كلكم تعاملوني كما لو كنت فتاة صغيرة

Evet, öyle Ve tıpkı bir kadın gibi sızlanıyor oysa tıpkı küçük bir kız gibi terketti. " yi söylerken.
وتمارس الحب تماماً كامرأة نعم، تفعل وتتألم تماماً كامرأة ولكنها تتحطم كفتاة صغيرة

Seni bir arkadaştan daha çok... genç bir kadın gibi yetiştirmeliydim.
كان علي أن أربيكِ أكثر كامرأة شابة وليس كرفيقتي

Hayır. Kocası kendine dokunmayan bir kadın gibi konuşuyorum.
لا، بل كامرأة لا يضاجعها زوجها مشتاقة للجنس

Eğer sana farklı davranmamı istemiyorsan... daha çok bir kadın gibi.
الا اذا اردتينى ان اعاملك بطريقة مختلفة كامرأة

Tepeden tırnağa baştan çıkarıcı bir kadın gibi görünüyor.
ويا للهول، تبدو تماماً كامرأة ذات فتنة لا تُقاوم.

İncinmiş ve kalbi pek çok kez kırılmış, bir kadın gibi düşünüyor.
تفكر كامرأة مجروحة، كسر قلبها مرات كثيرة.

Bugün sence bir erkekten kurtulmaya çalışan bir kadın gibi mi görünüyordu sana?
ليس حقاً. هل بدت اليوم كامرأة تحاول التخلص من خطيبها؟

Bana bir tuzakmışım gibi davranmıyor. Bir kadın gibi davranıyor.
لم يعاملنى كامرأة عابرة عاملنى كسيدة

Nazik bir kadına benziyordu. Konuşacağımız için heyecanlıydım.
لقد بدت كامرأة لطيفة وكنت متحمسة بالتكلم إليها

Meme uçlarına allık süren bir kadına benzemiyorsunuz.
لا تبدين كامرأة صاحبة حلماتن ورديتان

Gerçekten de kadına benziyorsun.
حقاً تبدو كامرأة

bir kadın olarak Hint Polis Servisine katılmamın sebebi budur.
هذا هو السبب ، كامرأة ، انضممت إلى دائرة الشرطة الهندية.

Genç Müslüman bir kadın olarak, inancımla çok gurur duyuyorum.
كامرأة مسلمة شابة ، أنا فخورة جدًا بديني.

Eğer toplumsal kimliğimi siyahi bir kadın olarak belirtirsem, genlerimle ilgili bilimsel sonuçları nasıl elde edebilirlerdi?
وكيف سيكون بمقدورهم عمل نتائج علمية حول جيناتي لو سجلت هويتي الاجتماعية كامرأة سوداء؟

O zaman bir kadınmışım gibi davran, küçük bir çocukmuşum gibi değil.
عاملني إذاً كامرأة كلكم تعاملوني كما لو كنت فتاة صغيرة