En sonunda, bütün bardaklar kahveyle dolu oluyor kimsenin de haberi olmuyor. | Open Subtitles | في النهاية فقد حصلتُ على كوبٍ كاملِ من القهوة، -ولا أحد مُحتار |
Kesinlikle ama bütün saygımla söylüyorum ki inandırıcı bir alternatife ihtiyacımız var. Sence kim en iyi uyar? | Open Subtitles | بالطبع , لكن مع كاملِ إحترامي, نحتاجُ قاتلاً معقولًا بديلاً, مالذي بإعتقادكِ الأفضل؟ |
Evet, kumarhane bütün gelirimizin %2'si olarak görülecekti. | Open Subtitles | أجل، لأن الكازينو سيمثلُ فقط إثنان في المئة من كاملِ ممتلكاتنا |
Haydi, bütün ay boyunca sevişelim. | Open Subtitles | دعنا نُمارسُ الجنس .لمدة شهرِ كاملِ |
Tüm dünyada, barış içerisinde ve bir bütün olarak hissetmek için ailesini, arkadaşlarını, hayatını, her şeyini kaybetmeyi göze alan, bizim gibi binlerce insan var. | Open Subtitles | هناك آلاف الناسِ مثلنا في جميع أنحاء العالم الذي راغب لفَقْد كُلّ شيءِ، عوائلنا، أصدقائنا، حياتنا، لكي بسلام ولظُهُور كاملِ أخيراً. |
bütün saygımla söylüyorum ki Bay Ryerson'ın orijinal Glee Kulübü'ndeki tek üye benim, bu nedenle ilk soloyu benim almam gerekir. | Open Subtitles | ،معَ كاملِ إحتراميّ إنيّ العضو الوحيد هنا الذي كان ;بناديّ السيّد (رايرسون)الغنائي الأصليّ |