Birincilik kuşağını giymenin seni ne kadar mutlu edeceğini biliyordu. | Open Subtitles | كانت تدرك كيف ستصبحين سعيدة عندما ترتدين وشاح الفوز ذاك. |
Çünkü Vivian evinden uzak olmanın ne demek olduğunu çok iyi biliyordu | TED | لانها كانت تدرك معنى ان تكون بعيدا عن ديارك |
Yeni bir hayat ve kimlik yaratması gerektiğini biliyordu. | Open Subtitles | إنها كانت تدرك بأن عليها أن تُعيد بناء حياتها و هويتها. |
Kanseri yenemeyeceğini biliyordu, bu yüzden bitiş çizgisine varmak istedi. | Open Subtitles | كانت تدرك أنها عاجزة عن قهر السرطان، ولذا... قررت أن تسبقه إلى خط النهاية |
Bunun küçük bir şey olduğunu düşünmüyorum. O da biliyordu... | Open Subtitles | لا أعتقد أنها صفقة بسيطة فقد كانت تدرك |
Bunun küçük bir şey olduğunu düşünmüyorum. O da biliyordu... | Open Subtitles | لا أعتقد أنها صفقة بسيطة فقد كانت تدرك |
Senin durdurulman gerektiğini biliyordu. | Open Subtitles | كانت تدرك بأنه يجب إيقافك |
Vega Jenny'nin deli olmadığını biliyordu. | Open Subtitles | (فيجا) كانت تدرك أن (جيني) لم تكن مخبولة. |