O eski resimde bunu giyiyordu değil mi? | Open Subtitles | لقد كانت ترتديه فىِ تلك الصورة القديمة ، صحيح؟ |
Garson nasıl bir ayakkabı giyiyordu? | Open Subtitles | ما هو لون الحذاء الذي كانت ترتديه النادلة؟ |
Bir şeyi açıklığa kavuşturmak istiyorum, ayakkabıları o giyiyordu. | Open Subtitles | لأوضح الأمر قليلاً... لقد كانت ترتديه و نحن على السرير |
Karım cenazemde ne giymişti? | Open Subtitles | زوجتي ما الذي كانت ترتديه بمراسم جنازتي ؟ |
Büyük büyükannem bu ülkeye ilk geldiğinde o yüzük ve giydikleri sahip olduğu tek şeylermiş. | Open Subtitles | عندما قدمت جدتي للمرة الأولى لهذه البلاد الخاتم وما كانت ترتديه من ملابس هما ما كانت تملكه فقط |
Öldüğü zaman bunu takıyordu. | Open Subtitles | كانت ترتديه عند وفاتها |
Ellie ile Epidemoloji bölümünde ilk karşılaştığımda, bunu giyiyordu. | Open Subtitles | لقد كانت ترتديه "ايلي" في المرة الاولي التي رائيها وكان في فصل علوم الاوبئة |
Onu nehirden çıkardıklarında bunu giyiyordu. | Open Subtitles | كانت ترتديه عندما سحبوها من النهر |
Trende bir kız bunu giyiyordu. | Open Subtitles | فتاة ما كانت ترتديه في القطار |
Kaybolduğu zaman onu giyiyordu. | Open Subtitles | كانت ترتديه عندما اختفت. |
Öyle bir elbise giymişti ki başım dönmüştü. | Open Subtitles | الفستان الذى كانت ترتديه أحسست ببعض الدوار واحتجت للجلوس |
Ziva bunu NCIS'teki ilk gününde giymişti. | Open Subtitles | كانت ترتديه في اول يوم لها في الشعبة |
Üzerine giymişti ama hiçbir şey olmadı. | Open Subtitles | لقد كانت ترتديه ولم يحدث شيئ |
O gece giydikleri olmalıydı. | Open Subtitles | لابد أن ذلك ما كانت ترتديه تلك الليلة. |
Şu sari, hani şu kadınların giydikleri. | Open Subtitles | ذلك الـ "ساري" الذي كانت ترتديه المرأة |
Öldürüldüğü gece bunu takıyordu. | Open Subtitles | كانت ترتديه ليلة مقتلها |