"كانت تظن" - Traduction Arabe en Turc

• düşünüyordu
• düşünmüştü
• sandı
• düşündü
• sanıyordu
• sanıyorsa

Federaller Irene'in daha fazla şey bildiğini düşünüyordu, ve hayatı tehlikedeydi.
اعتقد المحققان أن آيرين كانت تعرف أكثر مما كانت تظن تعرفه. وحياتها كانت فى خطر.

Larkin birilerinin onu takip ettiğini düşünüyordu geçen gün hava üssünden ayrıldığından beri?
ولكن هل كنت تعلم بأن لاركن كانت تظن بأنها مراقبه بعد اليوم الذي تركت فيه القاعده الجويه ؟ ؟ ؟

Ve gözlerine baktığında karısı, onun yine aynı insan olabileceğini düşünmüştü.
وحينما كانت تنظر إلى عينيه كانت تظن بأنها ترى نفس الشخص

13 bakteriyel menenjit olduğunu düşünmüştü.
ثلاثة عشر كانت تظن بأنه التهاب سحايا بكتيري

Bu yüzden meleklerin onunla konuştuğunu sandı.
لهذا السبب كانت تظن أن الملائكة كانت تتحدث إليها.

Susan, Carlos'un diğer insanların görüşlerine fazla önem verdiğini düşündü.
سوزان كانت تظن ان كارلوس ينتبه زيادة الى اراء الناس

Benim bahçede olduğumu sanıyordu ama ben tuvalette çok sessizce çişimi yapıyordum.
كانت تظن أنني في الحديقة لكنني كنت في المرحاض أتبول بهدوء جدا

Bir mercimek için 71 gün daha bekleyeceğimi sanıyorsa
وان كانت تظن ناي سانتظر 71 يوما لأحصل عليها

Kimsenin izlemediğini düşünüyordu ama... ben izliyordum.
كانت تظن بأنه لا يوجد احد يشاهدها و لكن أنا كنت أشاهدها

Biliyorsun, annen burayı satın almak istediğim için deli olduğumu düşünüyordu.
أشعر أنه شيئ لا بد القيام به أتعلم والدتك كانت تظن أنني مجنون

Beni senin aldattığını ve senin bir göt olduğunu düşünüyordu, ki bu doğru değil.
لقد كانت تظن أنك قمت بخيانتي وأنك مغفل وفظ, وهذا ليس صحيحًا.

Görünüşe göre, kariyerinin tehdit altında olduğunu düşünüyordu.
يبدو أنها كانت تظن أن مهنته كانت مهددة بشكل من الأشكال

İçinde hapishane bebeği olan bir market arabası sürüyordum ve o da sübyancı bir çocuk hırsızı falan olduğumu düşünmüştü.
كنت أدفع سلة تسوق بداخلها طفلة، ولقد كانت تظن أني خاطف مستغل للأطفال جنسياً

Ona aşık olduğunu söyledim. Bizim gay sevgililer olduğumuzu düşünmüştü.
قلتُ لها أنكِ كنت معجبة به كانت تظن أنه شاذ!

Şovun güvenli liman zamanında güvende olacağını düşünmüştü.
هي كانت تظن أن البرنامج سيعرض في الفترة الآمنة

Seyret! İngiltere'de öldüğünü sandı.
لقد كانت تظن أنها تحتضر في إنجلترا.

Will'in gay olduğunu sandı ve üstüme geldi.
كانت تظن أن ويل شاذ، وأنه يستلطفني

Sonra canı kaju çekti ve ben de var diye düşündü ama yoktu.
هي كانت تريد مكسرات وهي كانت تظن ان لدي تلك

Bundan nasıl bir çıkarım yapacağımı düşündü bilmiyorum.
لا اعلم ماذا كانت تظن بأني سأفهم من هذه القصيدة

Her gece ahırda ne yaptığını sanıyordu? Sordun mu?
ما الذي كانت تظن انه يفعله بالحظيرة كل ليلة؟

- Teselli sevgilim olduğunu sanıyordu ama ben onu teselli ettim, aldım kiliseye götürdüm.
, كانت تظن أنها فتاتي الاحتياطية , لكني انا من جلعها كذلك إلى أن تزوجتها

Ama küstahlığına tahammül edeceğimi sanıyorsa yanılıyor.
لكن إذا كانت تظن أنني سأتساهل مع وقاحتها، فإنها مخطئة.