"كانت تلبس" - Traduction Arabe en Turc

    • giyiyordu
        
    • giymişti
        
    • giyiyormuş
        
    • giydiğini
        
    • takıyordu
        
    Islanınca şişip ağırlaşmış bir kürk giyiyordu. Open Subtitles كانت تلبس معطف من فراء والذى أصبح كبيراً وثقيل بالماء
    Elma şekeri gibi kokuyordu pembe veya o tür renk giyiyordu. Open Subtitles وكانت رائحتها كرائحة التفاح كانت تلبس اللون الزهري من الواضح، أني لا أملك أية فكرة
    Taba rengi hırka ve yeşil tişört giyiyordu. Open Subtitles كانت تلبس كنزة بنية, وقميصا اخضر؟
    Turuncu bir elbise giymişti. Onu öyle bir elbise içinde ilk kez görmüştüm. Open Subtitles كانت تلبس ذلك الرداء البرتقالي، كانت أول مرة أراها برداء مماثل
    Anlaşılan kahverengi ayakkabılar giyiyormuş. Open Subtitles على ما يبدوا انها كانت تلبس حذاء بني ..
    Ne giydiğini tam olarak hatırlıyorum... ve saçının nasıl koktuğunu... ve tam olarak ne hissettiğimi. Open Subtitles أتذكّر بالضبط ماذا كانت تلبس ورائحة شعرها بالضبط وبالضبط كيف شعرت.
    Kim olduğunuzu bilmiyorum ama Eloise Kurtz benimle buluştuğu gün bunu takıyordu. Open Subtitles أنا لا أعرف من انت. لكن كورتز كانت تلبس هذا عندما قابلتنى,
    Ella mavi kazak ve beyaz gömlek giyiyordu. Open Subtitles إيلا كانت تلبس مريلة زرقاء مع قميص أبيض
    Ne giyiyordu? Open Subtitles ماذا كانت تلبس ؟
    Confessor elbisesi giyiyordu. Open Subtitles لقد كانت تلبس رداء المؤمنه.
    Taytını giyiyordu. Open Subtitles كانت تلبس ملابس داخلية
    Yeşil bir şal giyiyordu. Open Subtitles كانت تلبس وشاح أخضر
    - Evet, "Bana bak" eteğini giyiyordu. Open Subtitles -نعم كانت تلبس تنورة "انظر لي "
    Tam buraya kadar düğmeli bir elbise giymişti. Open Subtitles كانت تلبس هذا الفستان ...الذى كانت زرايره تمتد حتى الأعلى , هنا
    Tam buraya kadar düğmeli bir elbise giymişti. Open Subtitles كانت تلبس هذا الفستان ...الذى كانت زرايره تمتد حتى الأعلى , هنا
    İpek bir bluz giymişti, ki bu hoşuma gider. Open Subtitles كانت تلبس بلوزة حريرية لقد اعجبتنى
    Yüksek topuklu ayakkabılar giyiyormuş. Open Subtitles كانت تلبس حذاء ذو كعب عالي جداً
    Kadının siyah koşucu taytı ve beyaz tişört giydiğini söylüyor. Open Subtitles وصف الضحية بأنها كانت تلبس بنطلون ضيق أسود و قميص أبيض
    Tanya, o bir erkek! Kızın nasıl ayakkabılar giydiğini bilemez.. Open Subtitles لن يعرف اي نوع من الاحذية كانت تلبس
    Titanik'in battğı gün elmas kolyeyi takıyordu. Open Subtitles كانت تلبس الماسة باليوم الذي غرقت فيه تايتانك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus