Planı, benim dağda sonsuza dek kapalı kalmamı sağlayıp bütün büyük savaşçıların dinlenme yeri olan Vahalla'da silah arkadaşlarımla tekrar buluşmamı engellemekti. | Open Subtitles | كانت خطته أن اقضي طوال الأبدية في قلب الجبل و إلا اجتمع مع رفقائي في فالهالا |
Planı, çalınan 10 milyon doları getirerek karşılığında 300,000 dolar istemekti. | Open Subtitles | كانت خطته أن يطلب ال300 ألف دولار أتعاب ليغطي على ال10 ملايين التي سرقها لقد تحول الأمر إلى كارثة |
Planı, çaldığı 10 milyon doları bulmak için 300 bin dolar para istemekti. | Open Subtitles | كانت خطته أن يطلب ال300 ألف دولار أتعاب ليغطي على ال10 ملايين التي سرقها لقد تحول الأمر إلى كارثة |
Ne yani, Planı bana bir hizmetçi tutturmak mı? | Open Subtitles | إذن هل كانت خطته أن يجعلنى أستئجر حارس منزل؟ |
Çünkü onun Planı buydu: Senin filmini yerle bir etmek. | Open Subtitles | لأن تلك كانت خطته أن يُحيل الفيلم إلى أنقاض |
Onun Planı kiralık bir uçakla Pakistan'dan ayrılmaktı. | Open Subtitles | كانت خطته أن نؤجر طائرة، ونخرجها من "باكستان" |
Planı, sinir gazının Moskova'ya yönlendirilmesiydi. | Open Subtitles | كانت خطته أن يطلق الغاز وهو في الطريق إلى (موسكو) |
Planı Pompeius'u şaşırtmaktı Dyracchium diye adlandırılan kasabada, | Open Subtitles | كانت خطته أن يباغت (بومبي) في بلدة كانت تُدعى (دايركيوم) |