Kendi korkumla yarattığım bir şeydi ama ne zaman dalsam o köpek balığı her zaman orada bana doğru yüzmek için bekliyor | Open Subtitles | لقد كانت شيء صوره لي خوفي ولكن كلما غطست مجددا بعد ذلك اليوم كنت أجد تلك القرش هناك |
12 yaşında bir çocuk için... böylesine bir keşif gezisi inanılmaz, heyecanlı bir şeydi. | Open Subtitles | بعثة مثل هذه كانت شيء رائع .للغاية لفتى في سن 12 عام |
Öncesinde başka bir şeydi muhakkak. | Open Subtitles | انها كانت شيء آخر قبل ان تصبح متسولة. |
- Bu yolculuk iyi bir şeydi. - Evet. | Open Subtitles | ــ هذه الرحله كانت شيء جيد ــ نعم |
Bu hayatta sadece bir kez başımıza gelebilen, inanılmaz aptalca bir şeydi. | Open Subtitles | (جنيف) كانت شيء لا يحدث سوى مرة في الحياة، لا تكن سخيفاً |
Tapılası minik, şirin bir şeydi. | Open Subtitles | كانت شيء صغير رائع جداً |
Bir daha asla yapmayacağım bir şeydi. | Open Subtitles | و كانت شيء لن افعله مرة اخرى |
Bambaşka bir şeydi. | Open Subtitles | إنها كانت شيء آخر. |
İhtiyacın olan bir şeydi. | Open Subtitles | كانت هدية... كانت شيء تحتاجينه |
O başka bir şeydi, o... | Open Subtitles | كانت شيء آخر، لقدكانت.. |
Bu başka bir şeydi. | Open Subtitles | لقد كانت شيء آخر. |
Önceden, güzel bir şeydi. | Open Subtitles | قبلاً، كانت شيء جميل |
O bambaşka bir şeydi. | Open Subtitles | تلك كانت شيء مختلف. |
Bu okul hakkında sevdiğim şeyleri farkettim ve askeri yapılanma hakkında sevdiğim şey daha önce hiç farketmediğim bir şeydi sonunda kendimi daha büyük bir şeyin parçası gibi bir takımın parçası gibi hissettiğim gerçeği ve orada olmam insanlar için önemliymiş gibi liderliğin sadece bir kelime olmadığı fakat aslında bütün deneyimin çekirdeği olduğu gerçeği | TED | أدركت أن الأشياء التي أستمتع بها حول هذه المدرسة والأشياء التي أستمتع بها حول تلك الهيكلة كانت شيء لم أجده من قبل: في حقيقة الأمر شعرت بأنني جزء من شيء أكبر، جزء من فريق، وذلك كان يهم الناس بالفعل. بأني كُنت هناك، حقيقة أن القيادة هناك ليست مجرد عبارة منمقة، ولكن هذا كان حقيقيًا، في الواقع جزء أساسيًا من التجربة بُرمتها. |
Öyle bir şeydi. | Open Subtitles | كانت شيء ما |