Eğer annen bir fahişeydi desem bu doğru olur mu? | Open Subtitles | اذا انا قلت ان والدتك كانت عاهرة هل سيكون هذا صحيحا ؟ |
Annem beni doğururken ölen 22 yaşında bir fahişeydi. | Open Subtitles | أمي كانت عاهرة بعمر الـ 22 و التي ماتت عندما كانت تنجبني |
Tam bir orospuydu. Herkes bunu biliyordu. | Open Subtitles | كانت عاهرة ، كان الجميع يعرف ذلك |
Kızın bir orospuydu. | Open Subtitles | أبنتُكَ كانت عاهرة. |
Ondan kaptığımı biliyordum çünkü o kız bakire kızlar gibi çiçekli kapriler giyiyordu ama dünyanın en büyük fahişesiydi. | Open Subtitles | لان تلك الفتاة كانت ترتدي سروال قصير زهري كأن غشاء بكارتها ما زال سليماً ولكنها كانت عاهرة لدرجة لا تصدق |
Lanet olası bir kaltak! Yapın. | Open Subtitles | لقد كانت عاهرة لعينة إفعلوا ذلك |
Partide tamamen kendini kaybetti ve tam bir sürtük oldu. | Open Subtitles | ومدى ارتباكها فى هذه الحفلة , وكيف كانت عاهرة تماماً. |
Hadım edici bir kaltaktı ve gittiği günden beri bir gün bile özlemedim! | Open Subtitles | طليقتي كانت عاهرة , كانت عاهرة ملعونة ! و أنا لم افتقدها يوماً منذ أن رحلت |
Gina'dan orospuymuş gibi söz etmek istemiyorum. | Open Subtitles | لا أحب أن أتحدث عن جينا كما لو كانت عاهرة. |
Yani fahişe olduğunu biliyorum, ama galiba benden hoşlandı. | Open Subtitles | أعلم أنها كانت عاهرة... لكن أعتقد أنني أعجبتها. |
Annenden bahsedelim , O iyi olmayan bir fahişeydi. | Open Subtitles | فضلي كبير على والدتك لقد كانت عاهرة من الطراز السيء |
Karın bir fahişeydi, benim suçum değil. | Open Subtitles | زوجتك كانت عاهرة. هذه ليست غلطتي. |
Harika bir fahişeydi. | Open Subtitles | .. كانت عاهرة مذهلة |
Annen bir fahişeydi. | Open Subtitles | هل أخبرك أن أمكِ كانت عاهرة ؟ |
Gerçek bir orospuydu. | Open Subtitles | لقد كانت عاهرة بالفعل. |
Senin annen bir orospuydu. | Open Subtitles | والدتك كانت عاهرة! |
Marsha da bir orospuydu. | Open Subtitles | (مارشا) كانت عاهرة ايضاُ |
Annem 15 yaşındaydı Fransız fahişesiydi. | Open Subtitles | أمي كانت عاهرة فرنسية عمرها 15 عاماً أسمها "كول" |
Gençken kasabanın fahişesiydi. | Open Subtitles | لقد كانت عاهرة البلدة في شبابها... |
Hayatım boyunca öfkeli bir kaltak olmuştur. | Open Subtitles | كانت عاهرة تتحكم بي طوال حياتي |
Bunun da üstünde, onun süper bir sürtük olduğunu ve asla onun gibi olmayacağımı ima etmiş de olabilirim, olmayadabilirim. | Open Subtitles | علاوة على ذلك قلت لها إنها كانت عاهرة ولن أكون مثلها |
Kadın tam bir kaltaktı, | Open Subtitles | في البداية كانت عاهرة من الدرجة الأولى |
Bu demek oluyor ki, Gam Gam gerçekten orospuymuş. | Open Subtitles | ذلك يعني بأن جدتنا كانت عاهرة |
- Yemin ederim fahişe olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | أقسم أنني لم أكن أعرف أنها كانت عاهرة. أعني... |