"كانت غاضبة" - Traduction Arabe en Turc

• kızdı
• kızgındı
• kızmıştı
• kızmış
• sinirlenmişti
• Çok sinirliydi
• sinirliymiş

Bana kızdı çünkü genetik olarak ufak şeyleri büyütecek şekilde kodlanmış.
لقد كانت غاضبة لأنها مبرمجه جينياً أن تضخم أى مشكلة صغيرة

Fotoğraflarını çekmeye başladım, ki tamamen uygunsuz haldeydi. Bana çok kızdı.
بدأت بالتقاط الصور لها، وهو أمر غير لائق تمامًا، لكنها كانت غاضبة مني جدًا.

10 yıl kadar önce boşandığımızda çok kızgındı.
عندما إنفصلنا، منذ عقد مضى كانت غاضبة للغاية

Robin bana benim bir kızım arkadaşım yok olayını abarttığımdan beri çok kızgındı.
روبن كانت غاضبة مني منذوا الليلة التي بالغت فيها بعض الشيء بأنني لا املك صديقة

Otobüsle şehri boydan boya geçmiştik. Annem çok kızmıştı.
ركبنا الحافلة خلال المدينة أمي كانت غاضبة جداً

Babasına doğum gününe gelmediği için kızmış.
كانت غاضبة من والدها لتغيبه عن عيد ميلادها

Daha önce beni gördüğünde çok sinirlenmişti.
كانت غاضبة بحق عندما رأتني المرة الماضية.

Ve onu eve götürüyordum, açıklamaya çalışıyordum, ama Çok sinirliydi.
وأوصلتها لمنزلها أحاول الشرح لكنها كانت غاضبة

O çocuğun teklifini reddetmene çok kızdı.
لقد كانت غاضبة منك لانك خذلتي الشخص الذي تقدم اليك

Patronum çok kızdı ama, beni indirmesine izin vermemeye çalıştım anlarsın?
إذاً، أتشعر بتحسن بخصوص موضوع المؤتمر الصحفي؟ رئيستي كانت غاضبة جداً مني ولكني أحاول ألا تحبط معنوياتي

Ah Maria, bana o kadar kızdı ki, o kadar kızdı ki, bazen benimle konuşmuyordu bile.
لقد كانت غاضبة جداً كانت لتكون غاضبة جداً كانت لا تتكلم معي في بعض الأوقات فحسب

Sorunum, seni ormanda Brad'le görmem ve sakın orada olmadığını söyleme çünkü Dena da gördü ve çok kızdı.
لقد رايتك في الغابة مع براد ولا تقولي انك لم تكوني هناك لان دينا راتكم كذالك, و لقد كانت غاضبة

Hastanede o kadar kızgındı ki bana bakamıyordu bile.
في المستشفى، كانت غاضبة جداً حتّى أنّها لم تنظر إلي

Dün gece karşılaştığımızda kızgındı... ama sanırım iyiydi.
عندما قابلتني حبيبتي آخر مرة كانت غاضبة مما يعني أنها بخير

Ondan ayrıldığımda o kadar kızmıştı ki neredeyse bir çatalı gözüme saplıyordu.
ثم عندما انفصلت عنها كانت غاضبة مني و لقد طعنتني في عيني بشوكة

Annem gittiğinde ona kızmıştı, şimdi de geldiği için kızgın.
والدتي كانت غاضبة عندما رحل .. والآن من أجل أنه عاد

Mevzu neydi bilmiyorum ama Iris kızmıştı.
لا أعلم عما كان ذلك ولكنها كانت غاضبة جداً

kızmış. Gecenin bir yarısı çatlak bir kadın onu arıyor.
كانت غاضبة ، إمرأة ما مجنونة اتصلت بها فى منتصف الليل

Anneleri çok kızmış ve aşağılanmıştı.
أمهم كانت غاضبة وتشعر بالإهانة

Bir sebepten çocuğa sinirlenmişti.
كانت غاضبة من الولد لبعض الأسباب

Çok sinirliydi.
كانت غاضبة ومستائة جدا

-Kadın sinirliymiş. Bebek durmadan ağlıyormuş.
لقد كانت غاضبة , الطفل لا يتوقف عن البكاء