bir şakaydı, eşek şakası. Kimse ölür diye düşünülmemişti. | Open Subtitles | إنّها كانت مُجرّد مُزحة، مُزحة حمقاء، لمّ يكنّ أحد نـّية القتل. |
Markus'un bir ilişkisi yoktu. Evet, birkaç ay önce yaşanmış bir kaçamaktı madem neden bu sabah ağlıyordun? | Open Subtitles | أجل، لو كانت مُجرّد فترة شهوة، قبل شهرين، لمَ كنتِ تبكين هذا الصباح؟ |
Markus'un bir ilişkisi yoktu. Evet, birkaç ay önce yaşanmış bir kaçamaktı madem neden bu sabah ağlıyordun? | Open Subtitles | أجل، لو كانت مُجرّد فترة شهوة، قبل شهرين، لمَ كنتِ تبكين هذا الصباح؟ |
Hepimiz üniversitedeydik, bu sadece bir deneydi. | Open Subtitles | لقد كُنّا بالجامعة، لقد كانت مُجرّد تجربة. |
Ama bu başka bir keşifti öyle değil mi? Neden seni korumak istedi? | Open Subtitles | لكنّها كانت مُجرّد رحلة بحثيّة أخرى، فلمَ عساه أراد حمايتكَ؟ |
bir misyonu olduğunu S.P.I.'ın peşine düşmenin ilk adımı olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قال أنّ لديه مُهمّة، والسعي خلفهم كانت مُجرّد الخطوة الأولى. |
Eğer bu bir aldatmaca ise, bu bulduğumu bana açıklar mısın? | Open Subtitles | لو كانت مُجرّد خُدعة، فأخبريني لما وجدتُ هذا. |
Benim için sadece bir işti ve şuan, kabul ettiğime bile üzülüyorum. | Open Subtitles | كانت مُجرّد مُهمّة صغيرة لي، وإنّي نادم الآن أنّي قبلتُها. |
Aldatmacaydı. Bombacı duygusal bir nedenden dolayı avukatı hedef seçseydi... ..boşanma, çocuk velayeti gibi, öldürmeyi yakın temasla yapardı. | Open Subtitles | تلك كانت مُجرّد خُدعة، لو كان المُفجّر يستهدف المُحامي حول شيءٍ عاطفي، كطلاق أو حضانة طفل، |
Gerçek mi yoksa sadece kafasında olan bir şey mi emin değilim. | Open Subtitles | لا يُمكنني أن أعرف لو كانت واقعيّة، أو لو كانت مُجرّد مُخيّلات في عقلها. |
Kısa bir tatildi. Sadece iki gün kalmıştım. | Open Subtitles | كانت مُجرّد اجازة أمضيت بضعة أيام فقط |
Sadece ofiste dönen bir dedikoduydu. | Open Subtitles | كانت مُجرّد نميمة مكتبية فحسب. |
Tek suçu hırsıza yardım etmekti, çalınanlar bulunup geri verildiğine göre ortada özgür olmasını engelleyecek bir durum yok. | Open Subtitles | حسناً، جريمته الوحيدة كانت مُجرّد إقتحام نجم عنها سرقت أغراض مسروقة بالفعل، وبما أنّه تمّ إستعادتها، فسيتسنّى له الإحتفاظ بحرّيته. |
Sadece bir baktım. | Open Subtitles | لقد كانت مُجرّد نظرة فقط |
Sadece bir hataydı. | Open Subtitles | كانت مُجرّد غلطة |
Yani sizin anlayacağınızın... Yaz Finn de sıradan bir kadın işte. | Open Subtitles | لكل الأشخاص الذين ينوون تحقيق أهدافهم (سمر فين ) كانت مُجرّد فتاةً عادية |
Trucho'yu elden geçirmeniz hepsini başınızdan atmak için yaptığınız bir tiyatroydu. | Open Subtitles | تلك اللمحة السريعة التي منحتها لـ(تروشو كانت مُجرّد قطعة من مسرح الأحداث لتشتيتهم، تماماً مثل تأبينك. |
Jonathan Gilbert çılgın bir bilim adamıymış. | Open Subtitles | لكنها كانت مُجرّد ساعة جيب، (جونسون غيلبرت) ، كان عالماً مجنوناً. |
Ky Lan, genel konuşma odaları bir çeşit eser sayılır. | Open Subtitles | (كيلان)، إنّ ترقيته كانت مُجرّد حيلة من قبل (ساو-ساو). |
Sadece bir öpücüktü. | Open Subtitles | كانت مُجرّد قبلة. |