Peki mermilerdeki D.N.A kodlamasının, bilgisayar kontrolündeki sonucu nedir ? | Open Subtitles | وماذا كانت نتيجة فحص الكومبيوتر للبصمة الوراثية الخاصة بذلك الرصاص؟ |
Başınızdaki yara, bir kaza sonucu değil. Ateşli silah yarası. | Open Subtitles | اصابة رأسك لم تكن حادثة، بل كانت نتيجة طلق ناري. |
Deneyin sonucu olarak; Cıvık mantar çok etkili ağlara dönüşüp bu işle uğraşanların problemini çözdü. | TED | كانت نتيجة هذه التجربة أن للعفن القدرة الفعالة لصنع شبكات ذات كفاءة تحل مشكلة البائع الجوال. |
Doğru olan ise, ortaya çıkan bu sonuç yaklaşık bir yıllık çalışmanın ürünüydü | Open Subtitles | الحقيقة أن هذه الدالة كانت نتيجة سنة طويلة من العمل, |
Ama sonradan yanlış yönlendirildiğim ortaya çıktı. Aslında, reboxetine'i işe yaramayan, şekerden imal edilmiş plasebo tabletlerle karşılaştıran yedi tane çalışma yapılmış. Bunlardan biri olumlu sonuç vermiş ve yayınlanmış, ama kalan altı tanesinin sonuçları negatifmiş ve yayınlanmamışlar. | TED | لكن الأمور اتضحت بأني قد ضُللت تم اجراء سبع تجارب لمقارنة الريبوكسيتين مع البلاسيبو العقار الوهمي. كانت نتيجة تجربة واحدة ايجابية حيث تم نشرها، لكن ستة من التجارب كانت سلبية و لم يتم نشرها |
Soruşturman nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın bu röportajın bir kopyasını ona verebilir misin? | Open Subtitles | مهما كانت نتيجة تحرياتك، هلا تحرص على أن تصلها نسخة من هذه المقابلة؟ |
Şimdi, Bay Wilbur. Analizin sonucu nedir? | Open Subtitles | الآن، سيد ويلبر ماذا كانت نتيجة التحاليل؟ |
Kaza alkollü araç kullanma sonucu oldu. | Open Subtitles | الحادثة كانت نتيجة القيادة أثناء السكر ولكن |
Gerçekten de kesinlikle yıkıcı bir sonuçtu, felsefi nokta-i nazardan bakarsak bu sonucu hala özümseyemedik | Open Subtitles | لقد كانت نتيجة مدمّرة من وجهة النظر الفلسفية، لم نتشرّبها بعد. |
İçimden bir ses maçın sonucu ne olursa olsun şu anda bir yerlerde bir dava üzerinde çalışıyor olurduk diyor. | Open Subtitles | لدي شعور مهما كانت نتيجة المباراة لكنا سنعمل على قضية في مكان ما |
Savaşın sonucu ne olursa olsun kardeşim bu değerlere saygısızlık edemez, etmeyecek. | Open Subtitles | مهما كانت نتيجة تلكم المعركة، فلا يُمكن لأختي أن تُدنّس، ولن تُدنّس تلكم القيَم. |
Yani seninkisi sadece muhtemelen efendilik bağının sonucu olan tek gecelik bir ilişki. | Open Subtitles | أما أنت، فلم تجمعك بها إلّا معاشرة عابرة لعلّها كانت نتيجة الاستسياد |
- Çünkü bütün bunlar çektiğimiz zerre kadar acı bile trajik ve açık söylemek gerekirse tamamıyla bir yanlış anlaşılmanın sonucu benim düzeltmeye meyilli olduğum bir yanlış anlaşılma. | Open Subtitles | لأن هذه القضية برمتها كل جزء من ألم أو معاناة أن كل منا قد عانى كانت نتيجة |
Hırsızlık konusunda çok iyi bir sonuç aldık. | Open Subtitles | كانت نتيجة عادلة لما حدث من سرقات |
sonuç çatlağın, kafasını şiddetle oraya çarpmasından kaynaklandığını gösteriyor. | Open Subtitles | الشقوق كانت نتيجة تهشيم جمجمتها عليها |
Ben hâlâ mükemmel bir sonuç olduğunu düşünmüyorum. | Open Subtitles | ما زلت أصر أن هذة كانت نتيجة ممتازة |
Meereen'de nasıl sonuç verdi peki? | Open Subtitles | وكيف كانت نتيجة هذه الطريقة في ميرين؟ |
Varılan sonuç öyle olduğuydu. | Open Subtitles | و كانت نتيجة التقرير أنه كذلك |
FBI otopsisi nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın bu durum bizi hızlanmaya zorluyor. | Open Subtitles | مهما كانت نتيجة تشريح الجثة من قِبل المباحث الفيدرالية هذا من شأنه أن يجعلنا أن نسرّع من جدولنا الزمني |