Peki ya arşivi hayata döndürmenin bir yolu olsaydı? | TED | ولكن ماذا لو كانت هناك طريقة لبعث الحياة في هذا الأرشيف؟ |
Keşke oraya gizlice girip lambayı almanın bir yolu olsaydı. | Open Subtitles | لو كانت هناك طريقة ٌما للتسلل و إستعادة المصباح |
Askeri mahkemeden sakınmanın bir yolu varsa komutanım... | Open Subtitles | لو كانت هناك طريقة لتجنب المحاكمة العسكرية يا سيدي |
Eğer bunu düzeltmenin bir yolu varsa, yaparım. | Open Subtitles | إن كانت هناك طريقة أصلح بها هذا سأنفذها |
Keşke başkan yardımcısının mağazama uğraması için bir yol olsaydı. | Open Subtitles | أتمنى لو كانت هناك طريقة يمكنني جعل نائب الرئيس المرور بمحلي |
Keşke şunları içmeni gerektirmeyen başka bir yol olsaydı. | Open Subtitles | مازلت أتمني لو كانت هناك طريقة أخري لا تتضمن أخذك لهذا |
Satır satır yüksek sesle okuruz. Bakalım daha kısa bir yolu var mı? | Open Subtitles | سنقرأ الإثبات سطر سطر بصوت عال لنرى إن كانت هناك طريقة أفضل أو أقصر |
Keşke başka bir yolu olsaydı ama bebeğe bu lazım, Claire, tamam mı? | Open Subtitles | أتمنى لو كانت هناك طريقة أخرى لكن الطفل يحتاجه يا كلاير حسناً؟ |
Buna bu yüzden kurban etme deniyor. Keşke diğer türlüsü işe yarasaydı. | Open Subtitles | ولهذا يُطلقون عليها تضحية وأتمنى لو كانت هناك طريقة أخرى |
Kullan-at telefonları önceden dinlemenin bir yolu olsaydı... | Open Subtitles | لو كانت هناك طريقة ما لجعل .. الهواتف مُتنصّتٌ عليها مُسبَقًا |
Bunu hayatın ile karşılaştırmanın bir yolu olsaydı... | Open Subtitles | تمنيت لو كانت هناك طريقة أخرى لأقارن هذه بحياتك |
Keşke Chou'ların kilerine girmenin bir yolu olsaydı. | Open Subtitles | فقط إذا كانت هناك طريقة للدخول لقبو طعام آل تشو |
Yani Büyülü Orman'a gitmenin bir yolu olsaydı? | Open Subtitles | أعني إنْ كانت هناك طريقة للعودة إلى الغابة المسحورة |
Ya büyüyle ayı kapatmanın bir yolu olsaydı? | Open Subtitles | ماذا لو كانت هناك طريقة لحجبه باستخدام السحر؟ |
Kendimi affettirmenin bir yolu varsa... | Open Subtitles | إن كانت هناك طريقة يمكنني الاعتذار بها... |
Babanla konuşabilmemin bir yolu varsa... | Open Subtitles | حسن، إن كانت هناك طريقة لأتحدث معه |
Mücadele etmeyecekleri gerçekler yalnızca çarkları döndürmek için yağlamaya devam etmek ve para içinde yüzmek olacaktır ama aracıyı es geçmenin bir yolu varsa ve önemli haberler doğrudan herkesin kafasına yerleştirilirse, o başka. | Open Subtitles | الحقائق الوحيدة التي لن يعارضوها هي تلك التي تبقي العجلة في دوران والدولارات في تزايد. لكن ماذا لو كانت هناك طريقة لتجاوز الوسيط ووضع الأخبار الحرجة مباشرة في رأس الجميع. |
Keşke bir yol... onu kendime aşık etmem için bir yol olsaydı. | Open Subtitles | أتمنى لو كانت هناك طريقة لجعلها تقع في حبي. |
Eğer bir arada kalabileceğimiz bir yol olsaydı, inanın bunu yapardık. | Open Subtitles | إن كانت هناك طريقة لإيجاد سبيل للبقاء معًا لفعلنا |
Keşke iyiliğinin karşılığını ödeyebileceğim bir yol olsaydı. | Open Subtitles | أتمنى لو كانت هناك طريقة أستطيع بها رد لطفك. |
Satır satır yüksek sesle okuruz. Bakalım daha kısa bir yolu var mı? | Open Subtitles | سنقرأ الإثبات سطر سطر بصوت عال لنرى إن كانت هناك طريقة أفضل أو أقصر |
Seni cezalandırmanın daha iyi bir yolu var mı diye merak ederek siteni kontrol edip duruyordum bunca zamandır. | Open Subtitles | لقد تحققت من موقعك تسائلت ما اذا كانت هناك طريقة افضل لمعاقبتك |
Büyüyü bozmanın başka bir yolu olduğunu söylemiş. | Open Subtitles | وقال كانت هناك طريقة أخرى لكسر الإملائي. |
Buna bu yüzden kurban etme deniyor. Keşke diğer türlüsü işe yarasaydı. | Open Subtitles | ولهذا يُطلقون عليها تضحية وأتمنى لو كانت هناك طريقة أخرى |