-Yerde olsa nefsi müdafaadır. Candlewell'in uçağı düşüreceğini sandılar. -Düşürürdü de. | Open Subtitles | ظاهرياً، هذا دفاع عن النفس فقد ظنّوا أنّ (كاندلويل) سيحطم الطائرة |
Ama Candlewell 2C'deki adamı daha çok sinirlendiriyordu. | Open Subtitles | بدأ ينزعج أجل، لكن (كاندلويل) بدأ يزعج (نيت) في 2-سي بشكل أسوأ |
O sırada Candlewell yerinden kalkmış olmalı. | Open Subtitles | في هذه الأثناء لابد وأنّ (كاندلويل) قد قام من مقعده، صحيح؟ |
Kırık şişe yerdedir. Candlewell'e doğru sallarsın. Şişeyi eliyle savuşturur. | Open Subtitles | هناك زجاجة نبيذ على الأرض تلوّح بها ضد (كاندلويل) |
Kolun altındaki kan, Candlewell'in onu açmaya çalıştığını gösteriyor. | Open Subtitles | يتجه نحو باب الخروج الدم الموجود تحت المزلاج يشير إلى أن (كاندلويل) حاول فتحه |
Preston, Max ve Lou'nun anlattıklarına göre Candlewell'i önce onlar tutar. -Boğuşma başlar. | Open Subtitles | وطبقاً لـ (بريستون) و(ماكس) و(لو) فقد وصلوا إلى (كاندلويل) أولاً |
Tony Candlewell. Ölen adam. | Open Subtitles | إنه (توني كاندلويل) الرجل الميت |
Candlewell'inki 60'tı. | Open Subtitles | مستوى البروتين عند (كاندلويل) كان 60 |
Ve bir noktada Candlewell yere düşer. Ondan sonra hepsi vurur. | Open Subtitles | وفي مرحلة ما (كاندلويل) يسقط أرضاً |
Tony Candlewell, 30 yaşında. | Open Subtitles | -يدعى (توني كاندلويل ) |