"كانوا هناك" - Traduction Arabe en Turc

    • oradaydılar
        
    • oradaydı
        
    • Oradalardı
        
    • onların orada
        
    • Oradalar mıydı
        
    • Oradaki
        
    • evdeydi
        
    • orada bulunan
        
    • oraya ilk
        
    Muhtemelen oradaydılar, ama onları ararken zemini parçalamak istemedim. Open Subtitles إعتقدت هم من المحتمل كانوا هناك لكن لم يكن عندي رغبة بتمزيق الآرائك للبحث عنهم
    İşte onlar alarm üzerine gelenlerdi ama diğer orospu çocukları zaten oradaydılar ve bizi bekliyorlardı. Open Subtitles أولئك الذين استجابوا إلى الإنذار كانوا هناك بانتظارنا
    Orada olmadıklarını söylemiyorum, oradaydılar. Open Subtitles لا أقول أنهم لم يكونوا هناك ، لقد كانوا هناك
    Elimizde düzenlenmemiş kayıt var ve Jerry ve Maggie oradaydı. Open Subtitles لدينا شريط غير مُعدل و جيري و ماجي كانوا هناك
    Şubat ayında Oradalardı ve geçtiğimiz Şubat ayında çok kar yağdı TED كانوا هناك في فبراير، وقد أثلجت كثيرا في فبراير السنة الماضية.
    Sigara içenler onların orada olduğunu bile bilmiyordu, fakat dudak ve parmaklar arasında bu delikler kapanıyordu. TED لم يكن المدخن يعرف حتى أنهم كانوا هناك. ولكن بين الأصابع والشفاه، الفتحات مسدودة.
    Açıkçası, Oradalar mıydı onu da bilmiyorum. Open Subtitles . صراحتاً ، لا أظنُ انهم كانوا هناك من الأساس
    Oradaki talihsizleri canlı tutmak zorundaydım. Open Subtitles كان علي أن أبقي على الغير المحظوظين الذين كانوا هناك على قيد الحياة
    Çocuklarım evdeydi. O herifleri öldürebilirdim. Open Subtitles أولادي كانوا هناك كان من الممكن أن أقتلهم
    İşte onlar alarm üzerine gelenlerdi ama... diğer orospu çocukları zaten oradaydılar ve bizi bekliyorlardı. Open Subtitles أولئك الذين استجابوا إلى الإنذار كانوا هناك بانتظارنا
    Orada olmadıklarını söylemiyorum, oradaydılar. Open Subtitles لا أقول أنهم لم يكونوا هناك ، لقد كانوا هناك
    Senin için oradaydılar! O da senin için oradaydı. Open Subtitles هم كانوا هناك لمساعدتك وهي ايضا كانت هناك لمساعدتك
    Bütün gece oradaydılar. Biraz dinlensinler. Open Subtitles لقد كانوا هناك طوال الليل انهم في حاجة الى بعض الراحة.
    Hayır, pek öyle değil. Bay ve Bayan Carpenter da oradaydılar. Open Subtitles لا,لالا, السيد والسيدة كاربنتر كانوا هناك ايضا.
    Neyse ki alternatif versiyonlarımız her ne yaptıysak, onu yapmamızı önlemek için oradaydılar. Open Subtitles الحمد لله ، أن النسخ البديلة لنا كانوا هناك لمنعنا من فعل ما فعلناه مسبقاً
    O insanlar oradaydı çünkü panik ve önyargı yerine cesaret ve merhameti seçmişlerdi. TED هؤلاء كانوا هناك لأنهم اختاروا الشجاعة والتعاطف على الذعر والتعصب.
    Geldiğimizde ikisi de oradaydı. Open Subtitles لقد كانوا هناك عندما وصلنا ولا نعرف ما يحدث بعد
    Başladığımızda Oradalardı, ne kadarı kalmıştır bilmiyorum. Open Subtitles لقد كانوا هناك عندما بدأنا لا أدري كم منهم قد غادر الآن
    Çevremde zamanımızdan olduğu açıkça belli olan eşyalar vardı ve onların orada olduğunu biliyordum. Open Subtitles كانت هناك أشياء حولي والّتي من الواضح أنها من الحاضر وكنت أعرف أنهم كانوا هناك
    Şeytan çıkarırken de Oradalar mıydı? Open Subtitles هل كانوا هناك لطرد الارواح ؟
    O gün orada bulunan diğer çocuklarla konuştum. Open Subtitles لقد تحدثت مع أطفال آخرين ممن كانوا هناك ذلك اليوم
    Gariptir ki, dereyi paylaşmak isteyen pek çok insan ortaya çıktı ve oraya ilk gelmiş olanlar avukatlarını devreye sokacak kadar endişelendiler. TED وتبع لهذا .. ظهر الكثير من الاشخاص يريدون ان يتشاركوا حصة مائية من الجدول والناس الذين كانوا هناك في الاساس توجسوا من ذلك .. فقاموا بتوظيف محامين في هذا الخصوص

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus