Latin Amerika'da şunu söylediler; "Arzı tamamen kesemezsiniz. | TED | في أمريكا اللاتينية كانوا يقولون لي لا تستطيع أن توقف الإمدادات |
dediler ki; Jüpiter gibi nesneler, yıldızın ışığında böyle bir düşüş gerçekleştirebilir. Ayrıca büyük olduğunu söylüyorlardı. | TED | قالوا أن جسما مثل كوكب المشتري سيُحدث انخفاضاً مثل هذا في ضوء النجم، و كانوا يقولون أيضا أن الجسم هائل الحجم. |
Ve annemle babam inanılmazdı. Bana dediler ki, | TED | والدي ووالدتي كانوا رائعين. كانوا يقولون لي: |
Senin yaslarindayken derlerdi ki polis de olabilirmisiz, suclu da. | Open Subtitles | عندما كنت في عمرك كانوا يقولون يمكنك أن تكون شرطي أو مجرماً |
Çoğu uzman bunun mümkün olmadığını söylüyordu, ve annemin de bu fikri çok beğendiğini söyleyemem. | TED | لقد كان عمري 26 عاما. الكثير من الخبراء كانوا يقولون أن هذا مستحيل، ولم تكن أمي مرتاحة لهذه الفكرة. |
Igbo, kendi tanrılarını kendilerinin yarattığını söylerdi. | TED | قبيلة إيغبو كانوا يقولون أنهم بنوا آلهتهم بأنفسهم. |
Senin yaşındayken, polis de, suçlu da olabileceğimizi söylerlerdi. | Open Subtitles | عندما كنت في مثل عمرك، كانوا يقولون لنا أنّه بمقدورنا أن نصبح رجال شرطة أو مجرمين |
bağımsız veya markalı bir para birimi kullanmada bir sorun görmediklerini söylüyorlar. | TED | كانوا يقولون أنهم مرتاحون باستخدامهم للعملات المستقلة أو المرتبطة بشركة معينة. |
"Bir eşte olması gereken en önemli üç şeye sahip o," derdi herkes. | Open Subtitles | " كانت تمتلك أهم ثلاثة مميزات فى الزوجة " كما كانوا يقولون |
İngiliz subayların iyi savaşçılar olduğunu düşünüyorduk ele geçirdiklerimiz devamlı "Bu savaşı kazanacağız." diyorlardı. | Open Subtitles | شعرنا أن الضباط البريطانيين هم فى الحقيقه مقاتلين أكفاء جميع من قبضنا عليهم منهم كانوا يقولون لنا : نحن من سيفوز بالحرب |
Amerika'nın boş araziden başka bir şey olmadığını söylediler. | Open Subtitles | كانوا يقولون أن أميركا لن تكون شيئا سوى برارى |
Amerika'nın boş araziden başka bir şey olmadığını söylediler. | Open Subtitles | كانوا يقولون أن أميركا لن تكون شيئا سوى برارى |
Duyduğum kadarıyla, son seferde, tüm malzemelerinin kırıldığını söylüyorlardı ve bu tür şeyler. | Open Subtitles | كانوا يقولون أن جميع أدواتهم تنكسر وهذا النوع من الأعمال |
Ben kaptan iken benimle ilgili de aynı şeyi söylüyorlardı. | Open Subtitles | لقد كانوا يقولون الشيء نفسه عنيّ عندما كنتُ الرئيسة. |
Gerçekten de, "Bütün gün. Bütün gece. Onu düşünmekten kendimi alıkoyamıyorum" dediler. | TED | فى الواقع كانوا يقولون :طول النهار و طول الليل ، انا لا أستطيع أبداً أن أتوقف عن التفكير فيه أو فيها |
Bir firma ile her görüşmemde, "Kültürümüz, sürecimiz, bir meritokrasidir" derlerdi. | TED | في كل مرة تحدثت فيها مع شركة، كانوا يقولون: "ثقافتنا، ونهجنا هي الجدارة. |
Bu biraz da şu anlama geliyor, şöyle derlerdi "Eğlenceni ciddiye al" | TED | والأمر كله جزء من ، كما تعلمون ، كانوا يقولون : "خذ متعتك على محمل الجد". |
Evet, orada sanki herkes ne yapacağımı söylüyordu. | Open Subtitles | نعم، شعرت أنهم كانوا يقولون دائما ما علي فعله |
Oğluyla birlikte kayboldu insanlar, şeytanın onları yanına aldığını söylüyordu. | Open Subtitles | إختفتمعإبنها، و الناس كانوا يقولون بأن الشيطان أخذها للبيت |
Çocuklar irtifalarını Vietnamlıların pirinç çömleklerini koklayarak anladıklarını söylerdi. | Open Subtitles | الرجال كانوا يقولون هم عرفوا هم فقط الإرتفاع برائحة في. سي . قدور رزّ. |
İnsanlar hep koca kafalı olduğumu söylerlerdi | Open Subtitles | الناس دائما كانوا يقولون مغرور ورأسي كبير |
İnsanlar kötü şans getirdiğimi söylüyorlar. Benimle alay ediyorlar. | Open Subtitles | الناس كانوا يقولون أني أجلب الحظ السيئ وكانوا يسخرون مني |
"Bir eşte olması gereken en önemli üç şeye sahip o," derdi herkes. | Open Subtitles | " كانت تمتلك أهم ثلاثة مميزات فى الزوجة " كما كانوا يقولون |
Barry Bonds değildi. onlar "bearer bonds." diyorlardı | Open Subtitles | ليست باري بوندس كانوا يقولون بيرر بوندس سندات |