Bir ay boyunca hiç konuşmamamın ardından ilk konuştuğum kişiydi. | Open Subtitles | كان أوّل شخص أتحدث معه بعد مضيّ شهر على صمتي |
O ilk astrofizikçi ve son bilimsel astrologtu. | Open Subtitles | كان أوّل عالم فيزياء فلكية ، وآخر منجّم علمى |
Göreve gönderdiğim ilk özel ajanıma karaciğer kanseri tanısı koyuldu. | Open Subtitles | كان أوّل عميل خاصّ مسؤول عنّي قد شخّص بإصابته بسرطان الكبد |
O ilk ünlü bilimadamıydı, tüm zamanların en büyük fizikçileri tarafından selamlandı. | Open Subtitles | لقد كان أوّل عالم مشهور, ولقد رحبّ به الكثير من عُظماء الفيزيائيّين على مرّ الأزمنة. |
Üstelik yukarıda şifreyi kırıyorduk. İlk kez onunla 5 dakikadan daha uzun bir süre anlaşabildik. | Open Subtitles | وآن كسرنا تلكَ الشفرة بالعليّةِ كان أوّل آن نتحدث فيه على وفاقٍ لأكثر من 5 دقائق. |
Çalıştığım ilk suç mahallinde kadın, kocasına sandviç yaptıktan sonra onu bıçaklamıştı. | Open Subtitles | كان أوّل مسرح جريمة أحلّله لامرأة طعنَت زوجها بعد أن أعدّت له شطيرة |
DA'dan gelen ilk teklifti ve ben onu aldım bu yüzden bu insanlarla yüzleşmek zorunda değildim. | Open Subtitles | ذلك كان أوّل عرضٍ مِن المدّعي العام ولقد قبلتُ به كيْلا أقابل هذيْن الشّخصيْن. |
Dünyadaki ilk, hareketli resim gösterimiydi. | Open Subtitles | كان أوّل عرض في العالم لبث مباشر لصور متحركة. |
Sabah kalktığında ilk kimi görüyordun? | Open Subtitles | من كان أوّل شخص رأيته عندما استيقظت في الصباح؟ |
Babamın yanında geçirdiğim dünkü gece geçirdiğim ilk zor zamandı. | Open Subtitles | الليلة الماضية حيث مصاب أبي، كان أوّل وقت عصيب أمرّ بهِ. |
Aklıma gelen ilk şey, ya kimse farketmezse endişesiydi. | Open Subtitles | كان أوّل ما فكّرت فيه: ماذا لو لم يلاحظ أيّ أحد؟ |
Beni çocukken terk edip gittiğiniz kilise... yeniden doğuşumu ilk kez gördüğüm yerdi. | Open Subtitles | تلك الكنيسة التّي هجرتموني بها عندما كنت طفلًا، كان أوّل مكانٍ رأيته إبّان بعثي. |
Beni çocukken terk ettiğiniz kilise dirildikten sonra gördüğüm ilk yerdi. | Open Subtitles | تلك الكنيسة التّي هجرتموني بها عندما كنت طفلًا، كان أوّل مكانٍ رأيته إبّان بعثي. |
Bu olanlar basladigindan beri ilk kez biri benden bunu istemisti. | Open Subtitles | كان أوّل شخص يطلب منّي ذلك منذ بدأ الأمر. |
Bu olanlar başladığından beri ilk kez biri benden bunu istemişti. | Open Subtitles | كان أوّل شخص يطلب منّي ذلك منذ بدأ الأمر. |
Yapacağın ilk şey pes etmekse hiç ortaya çıkmamanı tercih ederdim. | Open Subtitles | كُنت سأفضّل عدم مجيئك على الإطلاق إذا كان أوّل شيء ستفعله هو الإستسلام. |
Sabahleyin ilk o çocuğu görünce sinirlerim zıpladı. | Open Subtitles | حصلَ هذا لأنّ ذلك الرجل كان أوّل من رأيتهُ في الصباح. |
Sizinle burada karşılaştığım gün, benim de burada ilk günümdü. | Open Subtitles | أوّل يومٍ قابلتكِ فيه هُنا كان أوّل يوم أقوم بالتوصيل لهذا المشفى. |
- Evet. Saldırı olduğunu haber veren ilk kişiydi. | Open Subtitles | هو كان أوّل شخص أستُدعِيَ و أبلغوه بالهجوم |
Aslında kendisi Mogadishu'da yaklaşık 22 yıldır görülen ilk çiçekçiydi, son zamanlara kadar, Mohamed ortaya çıkana kadar, eğer düğününüzde çiçek istiyorsanız, yurtdışından gönderilen plastik buketleri kullanırdınız. | TED | في الواقع، لقد كان أوّل بائع زهور بمقديشو أثناء 22 سنة، إلى أن ظهر محمد مؤخّرا، إن كنت ترغب في زهور لحفل زفافك، كان عليك استعمال زهور بلاستيكية مستوردة من الخارج. |