"كان أيضاً" - Traduction Arabe en Turc

    • aynı zamanda
        
    aynı zamanda müşterileri ve topluluğuna kulak vermek için bir seçmen kayıt kampanyası düzenliyordu. TED كان أيضاً ينظم حملة لتسجيل الناخبين لإعطاء الصوت لزبائنه ومجتمعه.
    ve sadece tıbbi olarak etkin değil, aynı zamanda maliyet etkindi. Ve sigorta şirketleri her bir hastadan neredeyse TED وذلك لم يكن فعالاً طبياً فقط, بل كان أيضاً ذا فعالية في التكاليف المادية أيضاً. ووجدت شركات التأمين
    Çünkü 1858 senesi aynı zamanda Asya için de bir dönüm noktasıydı. TED لان العام 1858 كان أيضاً عام الفيضانات في تاريخ آسيا.
    Ki bana bu hastalığı veren adamlar, aynı zamanda bu oyunun arkasındaki adamlar. Open Subtitles أن الرجل الذي أصابني بهذا المرض, كان أيضاً وراء الخدعة,
    Sence bu adam aynı zamanda şantajcı mı? Open Subtitles و هذا الرجل هل كان أيضاً بإعتقادك .. المبتز ؟
    Sadece uzun degildi. aynı zamanda 4.5 metre derinlikteydi. Open Subtitles لم يكن مرتفعاً وحسب، كان أيضاً لعمق 15 قدماً.
    O bir dahi olabilir ama aynı zamanda kendine düşkün bir egoistti de. Open Subtitles ربما كان عبقرياً .. لكنه كان أيضاً مغفلاً .. مغروراً ..
    İlk buluşmamızda hepimiz korkuyorduk ama aynı zamanda bu yeni bir görevin başlangıcıydı. Open Subtitles أول لقاء كان مرعب بالنسبه لنا, لكنه كان أيضاً بدايه لمهمة جديدة.
    Buraya gelmek tek ve aynı zamanda en iyi seçeneğinizdi. Open Subtitles القدوم إلى هُنا كان خياركم الوحيد لكنه كان أيضاً خياركم الأفضل
    Kendisi aynı zamanda Lars ile New York'tan Türkiye'ye giden uçakta imiş Open Subtitles لقد كان أيضاً على نفس طائرته من تركيا إلى نيويورك
    Fakat aynı zamanda ayrıca orada yaşayan insanların insan canlılığını arzusunu ve tutkusunu görmek imkansızdı. Bebeklerini yıkayan, elbiselerini yıkayan ve onları kurumaları için asan kadınlar. TED لكن في نفس الوقت كان أيضاً مستحيلاً عدم رؤية حيوية الإنسان، والتطلع والطموح للناس الذين يعيشون هناك. النساء يغسلن أطفالهن، يغسلن ملابسهن، ينشرونها لتجف.
    Bu aynı zamanda bizim petrolü bir komplo olarak görmemizin de kaynağı. TED و كان أيضاً منشأ رؤيتنا للنفط كمؤامرة
    Fakat ortaya çıktığına göre, efendim, o aynı zamanda bunları da takıyordu. Open Subtitles لكن تبين أنه كان أيضاً يرتدي هذه
    aynı zamanda Kral Benny'nin yeğeniydi. Open Subtitles هو كان أيضاً إبن أخ الملك بيننى
    O aynı zamanda Sierra Leone'de bölüm liderimdi. Open Subtitles حسناً، لقد كان أيضاً رئيسي في سيراليون
    aynı zamanda hıristiyanlıga daha çok yöneliyordu. Open Subtitles كان أيضاً يميل أكثر فأكثر نحو المسيحية.
    Ama aynı zamanda savaş pilotuydu. Open Subtitles ولكنه كان أيضاً قائد طائرة مقاتلة
    Dur bakalım anlamış mıyım, seni kaçıran adam kısa ve şişman aynı zamanda uzun muydu? Open Subtitles دعني أستوضح هذا، تقول أنّ الرجل الذي أخذكم كرهائن كان قصيراً وبديناً لكنه كان أيضاً... طويلاً.
    Ama aynı zamanda çok iyiydi. Open Subtitles ... و لكنه كان أيضاً كان أيضاً رائع جداً
    Kayda değer bir bilim adamıydı ama aynı zamanda bir kara büyü tarikatının lideriydi. Open Subtitles كان شخصية عِلمية مرموقة, ولكنه كان أيضاً القائد الأعلى...

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus