Bay Tally, meslektaşım John Rock'a önemli katkılarda bulundu. | Open Subtitles | كان السيّد تالي مفيد في مساعدة زميلي, جون روك. |
Bay Galeano ve Bay Moncada da onaylıyorsa ben senin dediğin sisteme uyacağımın garantisini veriyorum. | Open Subtitles | إنْ كان السيّد , غاليانو وَ السيّد ,مونكادا على صواب عندها لكَ وعدي أنْ ذلك سيتم تصحيحه |
Bay Caspere kendini topluma adamıştı. | Open Subtitles | كان السيّد كاسبير متفانٍ في عمله في سبيل مجتمعه. |
Peki Bay Corso toplantıdaysa ne olacak? | Open Subtitles | إذن، مالذي يحدث إن كان "السيّد كورسو " في اجتماع؟ |
Bay Ames'in 5 Ekim gecesi nerede olduğunu biliyor musunuz? | Open Subtitles | هل تعلمين أين كان السيّد (آيمز) في الخامس من أكتوبر؟ |
Eğer Bay Wade yukarıda kütüphanesinde çalışıyorsa, bana ihtiyacınız olduğunu düşünmüyorum. | Open Subtitles | -أنت لا تبدين كسرتيرة إذا كان السيّد (ويد) في مكتبه لا أظن أنك بحاجتي |
Bay Miller, Batı Yakası reklamcılık ajansları adına bir konuşma yapmayı taahhüt etmişti. | Open Subtitles | (كان السيّد (ميلر قد وافق على إجراء حوار متبادل ليمثّل وكالات الدعاية في كل "الساحل الغربي". |
Bay Bratton genç bayanın polis olduğunu bilmiyordu. | Open Subtitles | كان السيّد (براتن) يجهل أنّ الشابة هي شرطية |
Bay Curtis, çok çapkındı. Bana hep pas atardı. | Open Subtitles | كان السيّد (كورتيس) مغازل كان دوماً يغازلني |
Bay Graves, beş yıldır burada. Son 4 yılında, tekerlekli sandalyede. | Open Subtitles | كان السيّد (غريفز) هنا منذ خمس سنوات في كرسي متحرّك خلال الأربعة سنوات الأخيرة |
Bay White elinde zımbasıyla beni bekliyor. | Open Subtitles | كان السيّد (وايت) في مكتبه ومعه بائع سلع رئيسة |
Bay White her zamanki önderliğiyle ofisinde. | Open Subtitles | كان السيّد (وايت) في مكتبه ومعه بائع سلع رئيسة |
Bay Ellison Bay Meyers'ı öldürmeden önce neredeydi? | Open Subtitles | أين كان السيّد (أليسون) قبل أن يقتل السيّد (مايرز)؟ -على الطريق |
Eskiden Bay Dorian'dı. Öldü, Jo. Bir daha geri gelmeyecek. | Open Subtitles | حسناً, كان السيّد (دوريان), هو ميّت يا (جو) لن يعود ثانيةً |
Bay Lawton'un rahatsız olduğu zamanı hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتذكر عندما كان السيّد (لوتن) غير مرتاحاً؟ |
Bay Maclean, Cassie'nin kaçmasına yardım ediyordu. | Open Subtitles | كان السيّد (مكلين) يساعد (كاسي) على الفرار |
Eger Bay Cook hayatina yapilan tehdidi ortadan kaldirmak için ciddiyse, onun yardimina ihtiyacimiz olacak. | Open Subtitles | إنّ كان السيّد (كوك) جاداً بالتخلّص من هذا التهديد الّذي يؤرّق حياته. فسنحتاج مساعدته ، شخصياً. |
Bay Ito'nun kocan olması senin için bir şans. | Open Subtitles | ستكونين محظوظة إذا كان السيّد (أتو) زوجكِ |
Bay Smith'in yangın başladığında hayatta olup olmadığını merak ediyorsan, hayattaymış. | Open Subtitles | حسناً , لو كنت تسال إن ما كان السيّد (سميث) تنفس خلال نشوب الحريق ، فكان كذلك. |
Çok üzgünüm ama Bay Mashburn'un burada olup olmadığını söyleyemem. | Open Subtitles | أنا بغاية الأسف، لكن لا يمكنني إخباركِ إن كان السيّد (ماشبِرن) موجود هنا أم لا |