Yeni komutan, Sam Amca'ya olan... ...sevgisi ile ünlü Albay Pinzon'du. | Open Subtitles | القائد الجديد كان العقيد بينزون الرجل الذي اشتهر بحبه اتجاه أمريكا |
Albay Cochrane eğitime inanan bir adamdı. | Open Subtitles | كان العقيد كوكراين رجلا مؤمنا بالتقاليد. |
Başladığında Albay John Patterson oradaydı... bir İrlanda beyefendisi, parlak bir mühendis. | Open Subtitles | كان العقيد جون باترسون شاهدا على الاحداث منذ البدء رجل ايرلندى نبيل ومهندس لامع |
Albay Ronson'unuz aynı derecede tedbirli değil midir? | Open Subtitles | أما كان العقيد رونسون ليكون متيقظاً طوال الوقت ؟ |
Sen çıplak yüzerken Albay bizi simülatörde ölümüne kamçıladı. | Open Subtitles | عندما كنت أنت بعيداً فقد كان العقيد يرهقنا حتى الموت علي جهاز محاكاة الحرب |
Siz ayrılırken, Albay Taylor hala yaşıyor muydu? | Open Subtitles | -عندما غادرتم ، هل كان العقيد تايلور حــي؟ |
Dört yıl önce Eskiler'in bilgisi Albay O'Neill'in aklına indirilmişti. | Open Subtitles | ممنذ 4 سنوات عندما كان العقيد * أونيل * لديه علوم القدماء و تحملوا الى عقله |
Oldukça sıkı olaylar zinciri özellikle de çalışma odasında şamdanıyla birlikte Albay Mustard'ın olduğunu düşünürsek. | Open Subtitles | قد أقول أنها سلسلة صلبة من الأحداث باعتبار أن ما لدينا قبل عصرنا كان العقيد " موستارت " يدرس على ضوء الشمعة |
Albay'ın onu affetmesi umurumda değil. | Open Subtitles | لا أهتم إن كان العقيد سوف يغفر لهَ |
Kilerdeki şamdanlı kişi Albay Snow muydu? | Open Subtitles | هل كان العقيد الابيض فى غرفة المؤن مع الشمعدان - الطابية - ؟ |
Ya Albay tamamen yanılıyorsa? | Open Subtitles | ماذا لو كان العقيد والاس مخطىء تماما؟ |
"Ya Albay tamamen yanılıyorsa?" mı? | Open Subtitles | ماذا لو كان العقيد مخطىء تماما؟ |
Albay Charles ilk başta belgelerin sahte olduğunu mu düşünmüştü? | Open Subtitles | هل كان العقيد (تشارلز) اعتقد في الأساس أن المستندات مزيفة؟ |
Albay O'Neill tatlı yerken hepimiz kantine doğru çekildik. | Open Subtitles | نحن جميعا سحبنا الى النائب عندما كان العقيد(أونيل) يأكل الحلوى |
Albay Victor Naessens saldiri sirasinda Fort Loncin'deydi. | Open Subtitles | كان العقيد (فيكتور نايسينز) في حصن (لونسين) في الجهة المقابلة |
Evet, öyleydi. Albay Jack O'Neill. | Open Subtitles | أجل كان , العقيد * جاك اونيل * ؟ |
- Ve hepsi bu. - Son zamanlarda Albay Howard'da bir sorun var mıydı? | Open Subtitles | هل كان العقيد (هاورد) جزءًا من طاقم مؤخرا؟ |
Albay Hassan iyi bir adamdı. | Open Subtitles | يؤسفني مصابك كان العقيد (حسن) و نعم الرجل |
Yeni kitabının başlangıcı bir anda kafasında belirmişti: Yıllar sonra, atış mangası ile karşılaştığı sırada, Albay Aureliano Buendía, babasının onu buzları keşfetmeye götürdüğü uzak öğleden sonrayı hatırlayacaktı.” Sonraki on sekiz ay boyunca, o sözler tomurcuklanıp çiçek açarak Yüzyıllık Yalnızlık romanına dönüşecekti. | TED | حيث خطرت بباله فجأة بداية كتاب جديد: "بعد عدة سنوات، حينما واجه فرقة الإعدام، كان العقيد اوريليانو بوينديا يتذكر تلك الظهيرة البعيدة عندما أخذه والده ليكتشف الجليد." خلال الأشهر الثمانية عشراً التالية، ستزهر هذه الكلمات لتصبح "مئة عام من العزلة". |
Cal... Albay Howard kayıp değildi. | Open Subtitles | كال) كان) العقيد (هاورد) لم يكن مفقودا |