Ama halkla ilişkiler bölümümüz çoktan coşkuyla gidip üstünde yanlış kuyruklu yıldız isimleri olan 1000 adet mavi Delft porselen tabak yaptırmıştı bile. | TED | على أي حال، فإن قسم العلاقلات العامة، وفي خضمّ حماسته، كان بالفعل قد صنع 1000 طبق من الفخار الأزرق، وعليها اسم المذنب الخطأ. |
Ona katıldığımda, sol eli ve sol kulağı çoktan gitmişti. | Open Subtitles | عندما أنضممت إليه كان بالفعل قد فقد يديه اليسري وأذنه اليسري |
Bill Marsh çoktan benim için birçok kişinin yalan söylemesini sağlamıştı. | Open Subtitles | "بيل مارش " ، كان بالفعل أعد أشخاص يكذبون من أجلى |
Böylelikle dışarı çıktım, ördeği aldım ve dondurucuya koymadan önce, kurbanın cinsiyetinin gerçekten erkek olup olmadığını kontrol ettim. | TED | لذلك خرجت، أخذت البطّ، وقبل وضعه في الثّلاجة، تأكّدت إن كان بالفعل من جنس الذّكر. |
Bu önemli bir soruyu ortaya çıkarır: Neden bu sefer farklı, eğer gerçekten öyleyse? | TED | ممّا يجعلنا نطرح سؤالا هامّا: لما الأمر مختلف هذه المرّة، إن كان بالفعل مختلفا؟ |
Son kez söylüyorum, o zaten ölmüştü. | Open Subtitles | حتى أخر الوقت .. كان بالفعل ميتاً |
İçmeye çoktan başlamış olan Meksikalı askerler ona sataşmaya işaret etmeye ve ona gülmeye başladılar. | Open Subtitles | بعد ان كان بالفعل قد شرب بدأ الجنود المكسيكيين بالسخرية منه يشيرون اليه ويضحكون |
Tavsiye edilen günlük İsa miktarına çoktan ulaştım. | Open Subtitles | لقد كان بالفعل بلدي أوصى البدل اليومي من جسد المسيح. |
Çünkü onlar çoktan müvekkilimizin gözaltına alındığını sanıyorlardı ve bu nedenle de müvekkilimize haklarının okunması ve bir avukat hizmeti sunulması gerekiyordu. | Open Subtitles | لأنهم يعتقدون أن موكلنا كان بالفعل قيد الإعتقال و بالتالي فإنهُ يجب بأنَ تقرأ حقوقه و عرض خدمات المحاماة لهُ |
Senden 2 yaş küçüğüm ve çoktan 3 kızla seks yaptım. | Open Subtitles | أنا عامين اصغر منكم سنا ولقد كان بالفعل ممارسة الجنس مع ثلاث فتيات. |
YAni, eğer çoktan yazılmışsa, sanırım gitmek zorundayım | Open Subtitles | أقصد , إن كان بالفعل مدونا أعتقد أن علي الذهاب |
Ama çok geç kalmıştı, Azir çoktan ölmüştü. | Open Subtitles | ولكنه كان متأخر جدا و "لازاروس" كان بالفعل ميت |
Pusu başladığı sırada çoktan geçti ve buna rağmen sen onları oraya sürükledin yani istersen MX'i suçlayabilirsin ya da suçu kendinde ararsın. | Open Subtitles | بحلول الوقت الذي بدأ فيه الكمين كان بالفعل قد فات الأوان ! وأنت الذي قدتهم بالفعل |
Ya onunla çoktan seks yaptıysa? | Open Subtitles | ,ماذا لو كان بالفعل مارس الجنس معها ؟ |
Elissa'nın bana sorduğu ilk soru gerçekten de bir ölüm kalım sorusuydu. | TED | السؤال الذي طرحته إليسا، كان بالفعل مسألة حياة أو موت. |
gerçekten o kadar özel miydi yani? | Open Subtitles | أتظن فعلا أن ما حدث كان بالفعل شيئا مميزا ؟ |
Doğrusu, beni gerçekten sevdiğinden emin değilim. | Open Subtitles | هل تريد الصدق انني لست متاكدة انه كان بالفعل يحبني |
Elinde gerçekten yeni bir şey varsa, onunla tekrar dalaşmayalım. | Open Subtitles | وليس هناك سبب وجيه للذهاب اليه مجددا الا اذا كان بالفعل لديه شيئا جديد |
Ama o zaten deliydi. | Open Subtitles | لكنه كان بالفعل غاضباً جداً |
Gus'ı kurtarmak için elimden geleni yaptım, ama o zaten ölmüştü. | Open Subtitles | حاولت كل ما أجيده لأنقذ (غوس) لكن كان بالفعل ميّتا. |