Geleceğimiz içindi, ve üç kişi olunca neler kaçıracağın hakkındaydı. -Doğru. | Open Subtitles | كان بشأن مستقبلنا، وما ستفوّته عندما نصبح ثلاثة |
- Sadakatsizlik hakkındaydı. | Open Subtitles | كان بشأن الخيانة الزوجية، سيادة القاضى |
Beni zor duruma sokman, davayla alakalı bir şey değildi. Kariyerinde yükselmenle alakalıydı. | Open Subtitles | إقحاميبالوحل،لميكنمنأجل القضية ، بل كان بشأن الإرتقاء بمستقبلكِ الوظيفي. |
"Gezide yeni bir sima belirdiğine dair bir söylenti dolaşıyordu küçük köpekli bir kadın." | Open Subtitles | ...الحديث كان بشأن أمور استُحدثت فى نزهة) ("السيدة مع الكلب الصغير" |
Güç ve manipülasyon ihtiyacıyla ilgiliydi. | Open Subtitles | كان بشأن السيطرة والتلاعب ادعى تشارلز مانسون |
Bu demektir ki her şey para ile ilgili olabilir. | Open Subtitles | مما يعني أن الأمر كان بشأن المال بعد كل شيء |
Ve sen de bunun biyolojik annenle ilgili olduğunu düşündün? | Open Subtitles | و أنتِ إعتقدتِ بأن هذا كان بشأن أمّكِ؟ |
Bir kadın hakkındaydı, tamam mı? | Open Subtitles | كان بشأن امرأة، حسناً؟ |
Çocukken ilk cinsel rüyam, Bay Hoper hakkındaydı. | Open Subtitles | حينما كنت صغيرة،... أول حلم جنسي راودني كان بشأن السيد (هوبر) |
Kardeşim hakkındaydı. | Open Subtitles | كان بشأن أخي. |
Kardeşim hakkındaydı. | Open Subtitles | كان بشأن أخي. |
Hayır, kozla alakalı. | Open Subtitles | كلّا ، بل كان بشأن استغلال الوضع. |
Ama bu başka bir şeyle alakalı. | Open Subtitles | لكن الأمر كان بشأن شيء آخر. |
Tamam, parayla alakalı. | Open Subtitles | حسناً, لقد كان بشأن المال |
"Gezide yeni bir sima belirdiğine dair bir söylenti dolaşıyordu küçük köpekli bir kadın." | Open Subtitles | ...الحديث كان بشأن أمور استُحدثت فى نزهة) ("السيدة مع الكلب الصغير" |
"Gezide yeni bir sima belirdiğine dair bir söylenti dolaşıyordu küçük köpekli bir kadın." | Open Subtitles | ...الحديث كان بشأن أمور استُحدثت فى نزهة) ("السيدة مع الكلب الصغير" |
"Gezide yeni bir sima belirdiğine dair bir söylenti dolaşıyordu küçük köpekli bir kadın." | Open Subtitles | ...الحديث كان بشأن أمور استُحدثت فى نزهة) ("السيدة مع الكلب الصغير" |
Bunun babamla da bir ilgisi yoktu. Kardeşimle ilgiliydi. | Open Subtitles | هذا لم يكن بشأن أبي هذا كان بشأن أختي |
Bölüm din ile ilgiliydi, inanç ile ilgiliydi. | Open Subtitles | الأمر كان بشأن الدين وبشأن المصير |
Her zaman Riley'le ilgiliydi. | Open Subtitles | دوما كان بشأن رايلي |
Önsezin insanların birbirlerini tahrik etmesi ile ilgili sanıyordum. | Open Subtitles | ظننتُ أنّ هاجسكِ كان بشأن انقلاب الناس على بعضهم بعضًا. |
Bana onun köşk ile ilgili olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | قلت له ان الامر كان بشأن القصر |
Onlar tartışıyorlardı. Ve şimdi Alexa ile ilgili olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | (كانا يتجادلان وأدركت إنه كان بشأن (إليكسا |