birazcık insanlık. John Updike'ın, Alfred A. Knopf'tan çıkan yeni kitaplarından birini aldığında, | TED | هل تعرفون ما كان جون ابدايك يقوم به أول شيء يقوم به حين يحصل على نسخة من أحد كتبه الجديدة من ألفريد أ. |
John Stuart Mill, demokratik sürece kuşkuyla yaklaşırdı. | TED | كان جون ستيورات مل متشككًا حول العملية الديمقراطية. |
John izleyenler arasındaydı, çalışmamın detaylarını ilk kez dinliyordu. | TED | كان جون يجلس بين الحضور مستمعاً للمرة الأولى إلى تفاصيل دراستي. |
İsmi John James'di. O günlerde, bir aile şuç işlerse, güvenlik çocuğu fidye olarak tutabilirdi. taa ki, aile kendini teslim edene kadar... | TED | واسمه كان جون جيمز، وفي تلك الأيام، إذا اقترف أحد أفراد عائلتك جريمة، فإن الجيش سيحتجزك كفدية، حتى يسلم المجرم من عائلتك نفسه. |
10 tane yaşayan ve kendi kendine hareket eden tezgah getirdiğimde fuar alanında, John hemen yanımdaydı, ve "Hmm. Hmm." gibi bir şey | TED | عندما أحضرت المقاعد العشره ذاتيه الحركه إلي غرفه العرض، كان جون بجانبي، وكان يهمهم. |
Eminim ki sizi, tüm suçu John McFarland'ın işlediğine ikna edebileceğim. | Open Subtitles | وانا متأكد انى سأقنعك بانه كان جون ماكفرلاند الذى ارتكب هذه الجريمة. |
Evet ve ben paramı John Hatcher'a yatırıyorum. | Open Subtitles | ذلك صحيح و انا سأراهن بأموالي انه كان جون هاتشر اعثر لي على شيء |
Ülkeyi ilk terk eden John Nance oldu. Kosta Rika'da güzel, sıcak, ıssız bir yer bulmuştu. | Open Subtitles | أول الهاربين كان جون نانس وجد مكاناً رائعاً و منعزلاً في كوستاريكا |
Gloria, herhangi bir silahın var mı? John'un silahı var mıydı? | Open Subtitles | جلوريا,لديك أي نوع من الأسلحه هل كان جون يمتلك مسدس؟ |
John ve ben Sorcha'yı Loch Lomond'da kampa götürdüğümüzü hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هل تتذكر كيف كان جون وأنا نأخذ سورشا ونخيم في لوش لوموند؟ |
John daha küçükken, ona yatmadan önce masallar okurdum. | Open Subtitles | عندما كان جون صغيرا قبل النوم كنت أقرأ له حكايات خيالية |
John küçükken, elini benim çenenim altına koyarak uyumaya alışmıştı. | Open Subtitles | حين كان جون صغيراً , كان ينام واضعاً يده تحت ذقني |
Flack'in dediğine göre, John Pollock internet girişimcisiymiş. | Open Subtitles | وفقا لفلاك، كان جون بولوك منظم الإنترنت. |
Aynı gün John Casey Albay James Keller tarafından NSA Harekât Ekibi'ne katıldı. | Open Subtitles | في سنة 1989 في الوقت الذي كان جون كايسي قد انضم إلى قوات الأمن القومي بواسطة العقيد جايمس كيلر |
John'un bir ilişkisi olsa bile bu Kathryn'i sevmediği anlamına gelmez. | Open Subtitles | حتى و لو كان جون يقيم علاقة غير شرعية هذا لا يعني أنه لا يحب كاثرين |
John Herschel zaman yolculuğunun yepyeni bir türünü bulanlardan biriydi. | Open Subtitles | كان جون هرشل أحد مؤسسي شكل جديد من السفر عبر الزمن |
Mercy bize, gecenin karanlığında gelerek her bir yerini öpen ve yalayan kişinin John Alden olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | ميرسي قالت .. قالت لنا بأنه كان جون ألدن الذي جاء في ظلام الليل |
Kayboldu, kayboldu. Oydu, John'du. Hepsini öldürdü. | Open Subtitles | لقد إختفى لقد إختفى لقد كان جون لقد قتلهم .. |
Madem evliliğiniz o kadar mükemmeldi John niye sefil durumdaydı o zaman? | Open Subtitles | لو كان لديك زواج مثالي لما كان جون بائساً جداً؟ |
John o kadar detaylı plan yapıyorsa niye plandan şaştı? | Open Subtitles | أذا كان جون مفصل جداً ما الذي حدا بهم عن مسارهم |