Senin arkadaşındı, yine de onun peşinden gitmeyi tercih ettin. | Open Subtitles | كان صديقك ولا تزال تطلب الذهاب وراءه |
Jimmy Edwards Senin arkadaşındı, Luke. | Open Subtitles | ؟ جيمي ادوارد لقد كان صديقك لوك |
Telefon edip, babasının Senin arkadaşın olduğunu söyledi. Sesi hoş birine benziyordu. | Open Subtitles | لقد إتصلت و قالت أن أبوها كان صديقك صوتها كان رقيق كالأطفال |
Belli ki burası Senin arkadaşın olan çocuğun yararına olabilir. | Open Subtitles | ربما تكون ذات منفعه للولد الذي كان صديقك |
Onun Arkadaşınız olduğunu biliyordum. En büyük bağışçımız olduğunu söylemiyorum bile. | Open Subtitles | أعلم أنه كان صديقك ناهيك عن أنه من أكبر المتبرعين لنا |
- Arkadaşın iyi mi diye bakıyordum sadece. | Open Subtitles | انا فقط اُشاهد ان كان صديقك بخير |
erkek arkadaşın olduğunu biliyoruz, seni aramamızın nedeni bu. Greg nerede? | Open Subtitles | نعلم إنه كان صديقك لهذا نبحث عنكِ, حسناً؟ |
Hayvanın değil, dostundu o senin. | Open Subtitles | لم يكن حيوانك الأليف، كان صديقك. |
Eskiden Senin arkadaşındı. Artık o bir kapı tamponu. | Open Subtitles | لقد كان صديقك الآن هو موقف الباب |
Jimmy Edwards Senin arkadaşındı, Luke. | Open Subtitles | جيمي ادوارد كان صديقك يالوك |
Biliyorum, o Senin arkadaşındı. | Open Subtitles | أعرف بأنه كان صديقك |
Ama bulan memur, Senin arkadaşın olduğunu söyledi. | Open Subtitles | و لكن ضابط شرطة ما قال بأنه كان صديقك |
Senin arkadaşın... şu senin şişman versiyonun arkadaşın mı? | Open Subtitles | ...... صديقك هل هذا كان صديقك ؟ الاصدار السمين منك ؟ |
Elbette Senin arkadaşın oldu. | Open Subtitles | بالطّبع كان صديقك |
Arkadaşınız aptal falan mıydı? | Open Subtitles | نيويورك هل كان صديقك يغنى.. أو شيئا كهذا ؟ |
Pekâlâ. Sahtekârlık yaptığını kabul eden Bay Lamborne, sizin erkek Arkadaşınız mıydı? | Open Subtitles | إن كنت لم أفعل شيئًا خطأً وهذا كان صديقك السيد لامبرون وهو يقر |
- Arkadaşın oradaydı. | Open Subtitles | ـ هل كان صديقك هناك؟ |
Belki de senin erkek arkadaşın dünyadaki en son iyi erkektir. | Open Subtitles | يمكن انه كان صديقك -هو اخر الرجال المحترمين على الارض |
Hayvanın değil, dostundu o senin. | Open Subtitles | لم يكن حيوانك الأليف، كان صديقك. |
senin dostundu ve... | Open Subtitles | كان صديقك و انت... ؟ |
Sen de onun dostun olduğunu bilir, geceleri rahat uyursun. | Open Subtitles | وبإمكانك حينها النوم مطمئن البال لأنه كان صديقك |