"كان على علاقة" - Traduction Arabe en Turc

    • bir ilişkisi vardı
        
    • ilişki yaşıyordu
        
    Bu odadaki herkesin kurbanla bir ilişkisi vardı. Open Subtitles جميع من في هذه الغرفة كان على علاقة بالضحيّة.
    Üstat, eski patronumun bir ilişkisi vardı biz de emin olmak için katil renk kodlu bir sistemle karşısına çıkmıştık. Open Subtitles مايسترو ، إن رئيسي القديم كان على علاقة عاطفية وقمنا بأختراعنا نظام مشفر ملون قاتل
    Bildiğiniz üzere Tindle'in eşimle bir ilişkisi vardı. Open Subtitles والآن , بما أنك تعرف تيندل" كان على علاقة بزوجتى"
    Bence büyükelçinin kurbanla bir ilişkisi vardı. Open Subtitles أعتقد أن السفير كان على علاقة بالضحيّة
    Bu müdür danışmada çalışan biriyle ilişki yaşıyordu. TED حسناً، المدير كان على علاقة مع موظفة الاستقبال.
    - Bay Donovan'ın Sully ile bir ilişkisi vardı. Open Subtitles السيد دونوفان كان على علاقة مع سلي
    - Bay Donovan'ın Sully ile bir ilişkisi vardı. Open Subtitles السيد دونوفان كان على علاقة مع سلي
    bir ilişkisi vardı. Open Subtitles لكنه كان على علاقة
    Babamın vardı. Babamın onunla bir ilişkisi vardı. Open Subtitles أبي كان على علاقة بها
    Tabii ki bir ilişkisi vardı. Open Subtitles بالطبع كان على علاقة
    Len Sand ile bir ilişkisi vardı. Open Subtitles "كان على علاقة بـ "لين ساند
    Len Sand ile bir ilişkisi vardı. Open Subtitles "كان على علاقة بـ "لين ساند
    Bence Alicia ile bir ilişkisi vardı ve karısının da bundan haberi oldu. Open Subtitles أظن أنه كان على علاقة حميمة بـ (آليشا)... وأظن أن زوجته على دراية بهذا
    - Belki de bir ilişkisi vardı. Open Subtitles -ربّما كان على علاقة غرامية فعلا .
    Rach, bir ilişki yaşıyordu. Open Subtitles رايتش ، انه كان على علاقة بامرأة اخرى
    Theo, Patty'le ilişki yaşıyordu. Open Subtitles "ثيو" كان على علاقة بـ"باتي"،

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus