Bu kadar güzel olduğunu bana söylemen gerekirdi. | Open Subtitles | كان عليكَ إخباري بأنّ الأمر سيكون ممتعًا للغاية! |
- Ne kadar yayıldığını bilmiyordum yoksa sana söylerdim. - Bilmen gerekirdi. Senin işin bilmek. | Open Subtitles | وإلا لكنتُ فعلتُ شيئاً ما - كان عليكَ أن تعرف ، فهو من مهمّتكَ أن تعرف - |
Bunu daha önce söylemen gerekirdi. | Open Subtitles | كان عليكَ قول هذا من قبل! |
Tüm yapman gereken bunu kendine söylemendi. | Open Subtitles | كلّ ما كان عليكَ فعله هو أن تقولها لنفسكَ. |
- Tek yapman gereken kaybetmekti ihtiyar. | Open Subtitles | كلّ ما كان عليكَ فعله هو أن تخسر أيّها الهرِم. |
Eğer arkadaş edinmek istiyorsan, tek yapman gereken sormaktır. | Open Subtitles | كان عليكَ السؤال فقط لو جُل ما أردت هو الحصول على أصدقاء |
Tek yapman gereken Kral Midas'ın kızıyla evlenmekti. | Open Subtitles | ما كان عليكَ سوى الزواج بابنة الملك (مايدس). |
Tek yapman gereken düğünün sorunsuz bir şekilde tamamlanmasını beklemek ve sonra bu raporu kullanarak Barbara Cotchin'den istediğini almaktı. | Open Subtitles | كل ما كان عليكَ فعله .أن تجعل الزفاف ينتهي ثم تبتز (باربرا كوتشن) بالفضيحة |