"كان علينا أن" - Traduction Arabe en Turc

    • zorunda kaldık
        
    • gerekiyordu
        
    • gerekirdi
        
    • zorundaydık
        
    • etmeliydik
        
    • gerekti
        
    • biz de
        
    • vermemeliydik
        
    Onları alabilmek için mekiği 180 derece çevirmek zorunda kaldık. Open Subtitles كان علينا أن نحول المركبة بدرجة 180 درجة للوصول إليهم
    Şey, dedektif, olan şu ki adamı duvardan kazımak zorunda kaldık. Open Subtitles حسناً، أيها المحقق، كان علينا أن نُزيل آثارهم من على الحائط
    Böbreklerinden birini ve bağırsağının bir kısmını almak zorunda kaldık. Open Subtitles كان علينا أن نستأصل احدى كليتيه و جزء من أمعائه
    Bu bizimdi. O kadar çay içtikten sonra birşeyler yememiz gerekiyordu. Open Subtitles لقد كانت لنا ، كان علينا أن نأكل شيئاً ليمتص الشاي
    İki gün önce buluşmamız gerekiyordu ama olmadı... -...ama merak etme, işin üzerindeyim. Open Subtitles كان علينا أن نتقابل قبل يومين، بس لم نستطع لكن لاتقلق سأهتمُ بذلك
    Onu yakalamak için bizim de kalpsiz olmamız gerekirdi ama olamadık. Open Subtitles كان علينا أن نكون بلا رحمة للإمساك به ولم نكن كذلك
    Yani Arşimet'i incelemeye başlamadan önce, bu kitabı parçalara ayırmak zorundaydık. TED قبل أن نبدأ تصوّر أرخميدس، كان علينا أن نحلّل هذا الكتاب.
    Sanırım böyle bir şeyin onun gücünü arttıracağını tahmin etmeliydik. Open Subtitles أظن أنه كان علينا أن ندرك أنها تخفي خطة كهذه
    Bugün yaşayan en büyük timsahları arayıp bulup ölçmemiz gerekti. TED كان علينا أن نجد ونقيس التماسيح الأضخم والتي تعيش اليوم.
    Bir terslik oldu. Bir süreliğine şehirden ayrılmak zorunda kaldık. Open Subtitles شيء ما سيء حدث كان علينا أن نغادر المدينة لفترة
    John, Meg ve ben bir kararlar almak zorunda kaldık. Open Subtitles جون , ميق وأنا كان علينا أن نتخذ بعض القرارت
    Bir sonraki sene, Alaska'nın bu uzak bölgelerine geri dönmek zorunda kaldık. TED كان علينا أن نعود في السنة التالية، من البداية إلى أن نصل للمناطق النائية في ألاسكا.
    Yağmur yüzünden çadırların brandasını çatıda kullanmak zorunda kaldık. Open Subtitles كان علينا أن استخدام الأشرعة على السطح، بسبب المطر.
    O gece, aynı odada yatmak zorunda kaldık. Open Subtitles تلك الليلة كان علينا أن نبيت سويا في نفس الغرفة
    Bunu özel yaptırmak zorunda kaldık. Haydi, otursanıza. Open Subtitles هذه كان علينا أن نجعلها شيء خاص هيا، أجلس عليها
    Ulusal güvenlik çıkarlarımız için durumu kontrol altına almamız gerekiyordu. Open Subtitles كان علينا أن نسيطر على الوضع الراهن لمصلحة الأمن القومي
    Birkaç ay içerisinde, üretimden geçirmemiz gerekiyordu. TED حسنا ، في خلال أشهر ، كان علينا أن نبدأ بالإنتاج
    Sanırım buradayız... ama burada olmamız gerekirdi. Open Subtitles أَعْتَقِدُ أننا هُنا و كان علينا أن نكون هُناك
    İşte, bunu yapmak zor, bu yüzden bazı teknolojiler geliştirmek zorundaydık. TED حسنا, من الصعب فعل ذلك, لذلك كان علينا أن نحدث تكنولوجيا.
    Devam etmeliydik. Mecburdum... Open Subtitles كان علينا أن نمضي بحياتنا كان علي المضي قدماً
    Arkamızı kuşattılar, biz de geri çekilmek zorunda kaldık. Open Subtitles لقد كانوا يحاصروننا ، لذا كان علينا أن ننسحب
    Onun kullanmasına izin vermemeliydik. Open Subtitles أخبرتكم أنه كان علينا أن لا ندعه يقود

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus