Ancak Triadlar çuvalladı çünkü iki oğulları vardı, bebeklerdi, onları da temizleyeceklerdi. | Open Subtitles | ولقد أفسدوها ثلاثيتهم لأن كان عندهم طفلين رضيعين و بإنهم كانوا سيبيدونهم |
Sen ve arkadaşlarının ne yiyeceği, ne suyu ne de yakıtı vardı. | Open Subtitles | أنت وأصدقائك ما كان عندهم غذاء، لا ماء وكانت تجري على الأدخنة |
Hepsi en alttan başladı. Ama hepsinin azmi, şevki ve ileriyi görme yeteneği vardı. | Open Subtitles | هم جميعآ بدأوا من القاع لكن كان عندهم مثابرة ودافع ورؤية للأمام |
Farzedelim ki onlar çocuk sahibi olup bir daha hiç ayrılmayacaklar | Open Subtitles | ماذا لو كان عندهم طفل وقال لها بانه لن يتركها ؟ |
O zamanlar diş hekimliği diye bir şey yok sanıyordum. | Open Subtitles | إنها تدل على أنه كان عندهم طبيب أسنان من قبل |
"Ailenizin biraz parası varmış dedi. Sinirlendim ve etrafa bakındım." | Open Subtitles | ، أبويك كان عندهم بعض المال وهو كان غاضباً جداً |
...kamyonun arkasında bir asetilen lambası vardı. | Open Subtitles | هم لا بدّ وأن كان عندهم مصباح أسيتيلين في خلف الشاحنة. |
Otelin restoranı vardı. Neredeyse her öğün orada yiyorduk. | Open Subtitles | كان عندهم مطعم فى الطابق السفلي حيث أكلنا تقريبا كل وجبة طعام |
Davul ayinleri, heykeller, partiler, çıplak çamur dansları vardı. | Open Subtitles | كان عندهم طقوس الطبل ، نحت متنقل الطين العاري الراقص |
Kore, baba. En azından orada bolca ilaç vardı. | Open Subtitles | كوريا، أبي على الأقل كان عندهم الكثير من الأدوية هناك |
Orda sandviçleri vardı. | Open Subtitles | كان عندهم سندويتشات هناك إشتريت لك بعضها |
Önceden vardı. Artık yok. | Open Subtitles | قبل ذلك، كان عندهم حرارة الآن لا شيئ هناك |
-Hatta Pueblo Yerlileri'nin yağmur dansları vardı. | Open Subtitles | هنود الهندي الأحمر كان عندهم الرقص من أجل المطر حتى. مولدر، ذلك ليس الرقص من أجل المطر. |
Sekiz kişiye üç yıl boyunca yetecek stokları vardı. | Open Subtitles | كان عندهم مخزون لتغطية ثمان أشخاص لثلاث سنوات |
Her ne yaşandıysa, temizlemek için 48 saat zamanları vardı. | Open Subtitles | مهما حدث، كان عندهم 48 ساعة الآن لتنظيفه. |
Bu adamların yaşamak için her türlü nedeni vardı. | Open Subtitles | هؤلاء الرجال كان عندهم كلّ شيء للعيش لـ. |
Şamanlarına deriden bir balina diktirip kuş ciğeriyle doldururlardı. | Open Subtitles | كان عندهم الشامان،جلد الحوت محشي بأكبادِ الطيورِ |
bir büyük, bir orta boy, bir de minik kaseleri varmış. | Open Subtitles | كان عندهم طاسة كبيرة، وطاسة متوسطة وطاسة صغيرة |
bir büyük, bir orta boy, bir de minik kaseleri varmış. | Open Subtitles | كان عندهم طاسة كبيرة، وطاسة متوسطة وطاسة صغيرة |