"كان لا بُدَّ أنْ" - Traduction Arabe en Turc

    • gerekiyordu
        
    • zorundaydı
        
    • zorunda kalmıştım
        
    Liz yine gezinmeye başladı, ve benimde biraz çamaşır yıkamam gerekiyordu. Open Subtitles ليزكَانتْتَحُومُ ثانيةً، وأنا كان لا بُدَّ أنْ أُصبحَ بَعْض المكوى عَملَ.
    Sabah geç uyandım, ilk iş olarak karnemi çalmam gerekiyordu. Open Subtitles إستيقظتُ متأخرة، في البداية لأنني كان لا بُدَّ أنْ ازور شهادة النجاح
    Deli olmadığımı ispatlamam gerekiyordu. Open Subtitles أنا فقط كان لا بُدَّ أنْ أُثبتَ بأنّني ما كُنْتُش مجنونَ.
    Elbette iş seyahatine çıkmak zorundaydı, ama bundan nefret ederdi. Open Subtitles بالطبع هو كان لا بُدَّ أنْ يُسافرَ للعملِ، لَكنَّه كَرهَه
    Kendi üzerinde olduğunu bulmak zorundaydı. Open Subtitles أنت كان لا بُدَّ أنْ تَجدَ الذي خارج لوحدك.
    Sonra normal görünsün diye duvarlardan birini kırmızıya boyamak zorunda kalmıştım. Open Subtitles وأنا كان لا بُدَّ أنْ أَصْبغَ الحائطَ ثانياً أحمرَ لجَعْله يَبْدو طبيعيَ؟ أليس كذلك؟ لقد كَانَ.
    Onu alıp eve getirmek zorunda kalmıştım. Open Subtitles أنا كان لا بُدَّ أنْ أَذْهبَ إختيارَها فوق ويَجْلبُ بيتَها.
    Yine de şampanya kadehlerini vermek için Frasier'a uğramam gerekiyordu Open Subtitles أنا ما زِلتُ كان لا بُدَّ أنْ أَتوقّفَ عند فرايزر. أنا كان لا بُدَّ أنْ أَعطيه أقداحَ شمبانياه.
    Değiştirmem gerekiyordu. Open Subtitles حَسناً، أنا ببساطة كان لا بُدَّ أنْ أَتغيّرَ.
    Yedi uçağı çevirmesi gerekiyordu. Open Subtitles هو كان لا بُدَّ أنْ يجعل سبع طائرات تقوم بدورةِ.
    Elbiseyi çıkarmam gerekiyordu. Open Subtitles أوه، أنا فقط كان لا بُدَّ أنْ أَخْرجَ ذلك اللباسِ.
    Ona yardım etmem gerekiyordu. Open Subtitles أنا كان لا بُدَّ أنْ أَذْهبَ قبضةَ يَدّه.
    Takımın Atlanta'ya gitmesi gerekiyordu. Open Subtitles الفريق كان لا بُدَّ أنْ يَطِيرَ إلى أطلانطا.
    Nişan yüzüğünü geri almam gerekiyordu. Open Subtitles أنا كان لا بُدَّ أنْ أَستعيدَ حلقة الخطوبة.
    Terminalde öpüştükleri zaman, kadının parmak uçlarına basarak durması gerekiyordu. Open Subtitles عندما قبّلوا في المحطة الطرفيةِ، هي كان لا بُدَّ أنْ تَقفَ على طرف إصبع القدمِ.
    Bir şekilde, cinayetten önce onu karalamaları gerekiyordu. Open Subtitles بطريقةٍ ما هم كان لا بُدَّ أنْ يُكذّبوها مُقدماً قبل القتلِ.
    Biz fark etmeden önce geri almak zorundaydı. Open Subtitles هو كان لا بُدَّ أنْ يَستعيدَه قبل نحن تَعقّبنَاه.
    Yani, biz bulmadan önce gizlemek zorundaydı. Open Subtitles لذا هو كان لا بُدَّ أنْ يَستعيدَه قَبْلَ أَنْ وَجدنَاه.
    Onları notu bulmadan önce durdurmak zorundaydı. Open Subtitles هو كان لا بُدَّ أنْ يَتوقّفَهم مِنْ إيجاد تلك المُلاحظةِ.
    Oy vermek zorunda kalmıştım. Open Subtitles الحقّ! أَتذكّرُ ذلك. أنا كان لا بُدَّ أنْ أُصوّتَ!
    Ordudayken onları vurdurmak zorunda kalmıştım. Open Subtitles أنا كان لا بُدَّ أنْ أُصبحَ ' em عندما أنا كُنْتُ في الجيشِ.
    Onlara pazar sabahı söylemek zorunda kalmıştım. Open Subtitles أنا كان لا بُدَّ أنْ أُخبرَ ' em على a صباح الأحد... .

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus