Konuşacak çok şeyimiz vardı bu yüzden birer içki içelim dedik. | Open Subtitles | كان لدينا الكثير لمناقشته. لذا، جلسنا للشرب. |
Anlamanız lâzım, kaybedecek çok şeyimiz vardı. | Open Subtitles | يجب أن تفهمي، كان لدينا الكثير سنخسره. |
Evliliğimizi bir arada tutmak için yapmamız gereken çok şey vardı ama en azından annen onu ne kadar önemsediğimi biliyordu. | Open Subtitles | كان لدينا الكثير لنحافظ على بقاء زواجنا لكن أقلّه أريتها أني أهتم بها |
Ve yapacak da çok şey vardı. | Open Subtitles | كان لدينا الكثير من العمل |