"كان لها" - Traduction Arabe en Turc

• var mıydı
• varmış

Hayvanat bahçelerinde görülen "fil ayaklanması" diye bir şey okumuştum. Filler bakıcılarına saldırıp, kafeslerini parçalıyorlarmış. - Ganesha'da böyle bir sorun var mıydı?
قرأت أن الحيوانات تضطرب أحيانا هل كان لها سابقه مثل هذا؟

İş dışında çok arkadaşı var mıydı?
هل كان لها كثير من الأصدقاء خارج العمل ؟

Öyle bir yarık var mıydı diye merak etmeni sağlar.
يجعلكِ تتسائلين إذا كان لها وجود من المقام الأول.

Suyun altında yaşadığı için bacaklarında yüzgeçleri ve güzel bir gövdesi varmış.
ولأنها كانت تعيش تحت الماء, فقد كان لها زعانف و بدنٌ جميل.

Bir keresinde.. güzel bir kız varmış bu zincifre boyasına hakkı olan.
كانت هناك فتاة جميلة كان لها الحق في هذا اللون القرمزي

Sence babanın sevgilisinin onunla bir ilgisi var mıydı? - Ona sormalısın.
هل تعتقدين ان حبيبة اباك كان لها علاقة به

Sevgilisi var mıydı? - Veya en iyi arkadaşı?
هلا تخبريني ان كان لها صديق حميم?

Çocukları var mıydı?
هل كان لها أولاد؟

Gerçekten var mıydı?
هل كان لها وجود حقا؟

Hiç düşmanı var mıydı?
لكن هل كان لها أعداء؟

Jill'in bilgisayarı var mıydı?
هل كان لها كمبيوتر ؟

Hiç düşmanları var mıydı, biliyor musun?
هل تعرف إذا كان لها أي أعداء؟

Ama dürtüsü var mıydı?
ولكن هل كان لها دافع؟

- Hiç arkadaşı var mıydı?
هل كان لها أية أصدقاء ؟

Erkek arkadaşı var mıydı?
هل كان لها صديقٌ ؟

- Erkek arkadaşı var mıydı?
هل كان لها صديق حميم؟

Bir tavuk, bir kurbağa ve bir tavşanı içeren kötü bir alışkanlığı varmış.
كان لها عاده سيئه تتضمن دجاجه و ضفدعه و أرنب

Aile geçmişinde kalp rahatsızlığı varmış.
أعتقد أن عائلته كان لها تاريخ مع أمراض القلب

Sarah Matthews'in bir oğlu varmış... Bekleyin.
سارة ماثيوس كان لها إبن نعم أتمهل وأبحث عنه

Biraz bilgime göre onun zaten çoktan bir talibi varmış.
قليلاً ما تعرفه فلقد كان لها عشيق آخر ... الموت

Bir erkek arkadaşı varmış, Cezayir asıllı bir Fransız.
كان لها عشيق, فرنسى من أصل جزائرى.