"كان من المستحيل" - Traduction Arabe en Turc

    • imkansızdı
        
    • imkansız
        
    • imkansızdır
        
    • imkân
        
    • imkânsızdı
        
    • için mümkün
        
    • imkanı yoktu
        
    Oraya ulaşabilmek onlar için imkansızdı. TED كان من المستحيل بالنسبة لهم الوصول إلى هذه المنطقة.
    Ağır antibiyotik tedavisine rağmen enfeksiyondan kurtulmak imkansızdı. TED وبرغم المعالجة القاسية للمضادات الحيوية، كان من المستحيل القضاء على العدوى.
    Ve dar yollar arasında yürüyorken, kelimenin tam manasıyla imkansızdı. lağım pisliğine ve küçük evler boyunca uzanan çöplere basmak. TED وبينما كنا نتمشى عبر الأزقة الضيقة، لقد كان من المستحيل حرفياً تجنب الخطو في مياة المجاري والقمامة بجانب البيوت الصغيرة.
    Genç efendimiz hanımefendinin eski bisikletinin aynısını bulmamız için bize emir verdi ama bisikletinizin aynısını bulmak bizim için imkansız. Open Subtitles السيد الصغير امر بأن نشترى كل شى مماثل لما كان لديك لكن الدراجه ، كان من المستحيل ايجاد نفس الموديل
    Yapılması imkansız bir film yaptım, ama o zaman imkansız olduğunu bilmiyordum ve bu şekilde filmi yapabildim. TED لقد صنعت فيلما كان من المستحيل صنعه لكنني لم اكن اعرف انه كان مستحيل. و هكذا كيف تمكنت من صنعه.
    Şuan o kadar karmaşık nesneler tasarlıyorum ki, onları geleneksel yollarla tasarlamak benim için gerçekten imkansızdır. TED لذا ما أفعله حاليا هو أن أصمم أشياء بتعقيد لدرجة أنه كان من المستحيل فعلا أن أصممها بالطرق التقليدية.
    Ama onu gerçek sevgilimle karşı karşıya getirmeme imkân yoktu. Open Subtitles لكن كان من المستحيل أن أجعله يواجه خليلي الحقيقي
    Fakat ben Irak'a varana kadar, Irak'ta neler olduğuna ilişkin haber bulmak neredeyse imkânsızdı. TED ولكن بحلول وقت وصولي إلى هناك، كان من المستحيل تقريبًا إيجاد تقارير تلفزيونية أو إذاعية عن العراق.
    Bu köprünün yarısını dahi geçmenin senin için mümkün olmadığını düşündüğün zamanlar vardı. Open Subtitles كان هناك وقتًا حينما كان الوقوف في منتصف هذا الجسر كان من المستحيل أن يحدث
    Ayakkabılarımı giyinmiştim. Birbirlerine kenetlenmelerinin imkanı yoktu. Open Subtitles كنت لابساً حذائي، كان من المستحيل أن نلتقي
    Shamsul Wares: Bizim gibi bir ülke için böyle bir bina inşa etmek neredeyse imkansızdı. TED سامويل ووريس: كان من المستحيل تقريباً البناء لبلد كبلدنا.
    Ama ben izlerken adamlarımdan biri pencereden geçti ve o adamı iyi tanımama rağmen, onu tanımak benim için imkansızdı. Open Subtitles لكن احد رجالي مر بالنافذة بينما أنا أراقب وبرغم انني اعرف هذا الرجل جيدا كان من المستحيل بالنسبة لي ان أميزه
    Onlara üzülmek ya da acımak imkansızdı. Open Subtitles كان من المستحيل بعد ذلك أن تشعر بالأسف لقتلهم
    Örneğin, çocukken bir odada tek başıma kalmam imkansızdı. Open Subtitles مثلاً، عندما كنت طفلاً كان من المستحيل أن أبقى بمفردي في غرفة
    Ama tabii yemek yiyip eğlenirken bu gecenin az sonra müthiş bir hüsranla sona ereceğini tahmin etmek tamamen imkansızdı. Open Subtitles وبينما يأكلون ويمزحون، كان من المستحيل أن تتوقع أن أمسيتهما معاً ستنتهي بمصيبة كبيرة
    Ama size söylemem gerekir ki -- bunu yapabilmek imkansız oldu. TED و لكن علي القول، بأنه كان من المستحيل إنجاز ذلك
    Oğlu için ne büyük umutlar beslediğini... gelecekteki başarılarını ve hayattaki yerini düşünerek... nasıl bin bir tatlı hayale daldığını anlatmak imkansız. Open Subtitles كان من المستحيل تحديد الأمال العريضة التي كانت لدية للفتى وكم إنغمس في ألف توقع بالنسبة إلى نجاحة المستقبلي وشكلة في العالم
    Daha önce hiç eksi 1,7 derecedeki bir suda yüzmemiştim çünkü bu tarz koşullarda eğitim yapmak nerdeyse imkansızdır. TED لم اسبح قط في ماء بدرجة 1.7 تحت الصفر من قبل لانه كان من المستحيل التدرب في هذه الاشكال من الظروف.
    Irkçılığın olduğu zamanlarda, bunu çalmanız imkansızdır. Open Subtitles اثناء سنوات العنصرية ، . كان من المستحيل أن نذيعها
    Bunun olacağını bilememize imkân yoktu. Open Subtitles كان من المستحيل معرفة أن هذا سيحدث.
    Hiçbir şey göremiyordu, imkânsızdı. Open Subtitles وقال انه لا يمكن رؤية أي شيء. كان من المستحيل.
    Bizim için mümkün olmayan bir şey hiç oldu mu? Open Subtitles لديه أي شيء من أي وقت مضى كان من المستحيل بالنسبة لنا؟
    Linda ofisimdeyken çalışmamın imkanı yoktu, ben de Veronica'ya taşındım. Open Subtitles كان من المستحيل أن أنجز العمل وليندا موجودة في مكتبي لذالك ، إنتقلت للعمل مع فيرونيكا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus