"كان ميت" - Traduction Arabe en Turc

    • ölmüştü
        
    • öldüğünü
        
    • ölüydü
        
    • ölüymüş
        
    • ölmüş müydü
        
    • ölü olduğunu
        
    Bu demek oluyor ki, sandalyede oturan adam, çoktan ölmüştü. Open Subtitles لذا هذا الضابط كان ميت عندما رآيته في كرسي المعوّقين.
    Mesih geldi! Adamın biri ölmüştü ama şimdi yaşıyor. Open Subtitles المسيح المنتظر جاء الرجل كان ميت والآن حى
    Hepinizin bildiği,ben boğulmuştum. Görünmez adamınız ölmüştü. Open Subtitles لكل ما عرفت , انا كنت قد غرقت رجلك الخفي كان ميت
    Bu da senin öldüğünü düşünmeni sağlayacak kadar kalbini yavaşlattı. Open Subtitles لقد كان كافياً لابطاء قلبه للدرجة التي ستظن بأنه كان ميت
    Ücret yerine ulaşmamış. Bize öldüğünü göstermek için de değil. Open Subtitles ما كان أُشير إلينا إنه كان ميت أيضاً، محجوب.
    Bunu bir keresinde bir filmde görmüştüm ancak filmde adam ölüydü. Open Subtitles لقد رأيت ذلك في فيلم, ولكن في الفيلم, الرجل كان ميت.
    Katilin neden bıçakladığını bilmiyorlar ama bıçakladığında ölüymüş zaten. Open Subtitles لا يعرفون لماذا طعنه القاتل لكنه كان ميت بالفعل
    Odaya geldiğinizde nöbetçi ölmüş müydü? Open Subtitles الحارس كان ميت متى جأت إلى الغرفة؟
    ...ve onu gömdüğümüzde ölü olduğunu sanıyorduk ama şimdi iyi görünüyor. Open Subtitles ونحن أعتقدنا انه كان ميت عندما دفناه. لكنه يبدو بخير الان
    Daha konuşmaya fırsat bulamadan mağazadan koşarak dışarı çıktı... sonra gördüğümde ise ölmüştü. Open Subtitles قبل أن يوجد الفرصة لنتحدث جرى خارج المحل. والمرة الثانية التى رأيتة فيها كان ميت.
    O adam biz onu bulmadan çok önce ölmüştü. Open Subtitles ذلك الرجل كان ميت قبل فترة طويلة وجدناه.
    Herneyse, sonra panda'nın kafesini açtık ve o şey ölmüştü. Open Subtitles لذا، على أية حال، فتحنا صندوق الباندا و ما لا تعرفه, ان ذلك الشيء اللعين كان ميت
    - Tüm söylemek istediğim o beyaz adam ben oraya gittiğimde çoktan ölmüştü. Open Subtitles كل ما أقول أن الرجل الابيض كان ميت عندما وصلت هناك
    Siz Konsolosluktan ayrıldığınızda Bay Alafa ölmüştü. Open Subtitles السيد " آلافا " كان ميت قبل تركك للمفوضية
    En azından onurlu keskin nişancı Zaitsev Vassili ölmüştü. Open Subtitles ...على الأقل القناص الماهر زايتسيف فاسيللى كان ميت...
    Ben içeri girdiğimde çoktan ölmüştü. Open Subtitles لقد كان ميت بالفعل حينما دخلت هناك
    O suya atıldığında çoktan öldüğünü veya boğulduğunu söyleyebilir. Open Subtitles ما إذ كان يغرق او أنه كان ميت مسبقاً عندما أُلقي به في الماء.
    İşte burada. Bakın, onun öldüğünü düşünmüştüm. Open Subtitles انه هنا أترى، إعتقدت بأنه كان ميت
    Eğer ölmüş olsaydı, açık açık öldüğünü söylerlerdi. Open Subtitles اذا كان ميت, سيقولون بكل بساطه ميت
    Gömdüğünde, köpek tamamen ölüydü değil mi? Open Subtitles والكلب كان ميت بالتأكيد عندما دفنته.
    Çünkü o aramayı yaptığında dört saatten beri ölüymüş. Open Subtitles لانه عندما اجرى الاتصال كان ميت لمدة 4 ساعات.
    Siz oraya vardığınızda Larry ölmüş müydü? Open Subtitles لاري ) كان ميت عندما وصلتم إلى هناك ؟ )
    5 gün boyunca sürekli kocasının nerede olduğu soruldu fakat hep onun ölü olduğunu söyledi. Open Subtitles لخمسة أيام هي سؤلت مراراً وتكراراً ، أين يكون زوجها ؟ لكنها أجابت دائما بأنّه كان ميت

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus