| Bu geceyi ömrüm boyu unutmayacağım, kastettiğin buysa eğer. | Open Subtitles | لن أنسى أبدا هذه الليله طوال حياتى إذا كان هذا ما تقصده |
| Hala aynı fikirdeyim, eğer kastettiğin buysa. | Open Subtitles | ما زلتُ أشعر بهذه الطريقة إن كان هذا ما تقصده |
| Hayır, Boccaccio'yu okumuyorum kastettiğin buysa. | Open Subtitles | حسناً،لا،أنا لا أقرأ لبوكاتشيو اذا كان هذا ما تقصده |
| Demek istediğin buysa Almanlardan nefret ediyorum. | Open Subtitles | بالتاكيد انا اكره هؤلاء الالمان البشعين ان كان هذا ما تقصده |
| Baş edebilirim, eğer sormak istediğin buysa. | Open Subtitles | يمكنني القيام بالأمر إذا كان هذا ما تقصده. |
| kastettiğin buysa uçan maymun falan değilim. | Open Subtitles | لستُ قرداً طائراً إنْ كان هذا ما تقصده |
| - Hâlâ yaşıyorum, eğer kastettiğin buysa. | Open Subtitles | أنا ما زلت حي إذا كان هذا ما تقصده. |
| Parkta neler oldu? Ateş eden ben değildim, demek istediğin buysa. | Open Subtitles | لم أكن الشخص الذي يطلق النار على الناس إن كان هذا ما تقصده. |
| Nehirdeki o yaşlı beyaz adamı o öldürmedi eğer demek istediğin buysa. | Open Subtitles | لم يقتل ذلك العجوز الأبيض عند النهر , إن كان هذا ما تقصده |
| -Demek istediğin buysa, donarak ölmemiş. Dışarısı 32 derece. | Open Subtitles | لم يتجمد موتاً إن كان هذا ما تقصده |
| İkinizi tanıştırdım sadece, demek istediğin buysa. | Open Subtitles | لقد عرّفتها عليك، إذا كان هذا ما تقصده. |