Fotokopi makinesini onarmaya çalışan, ama onaramayan bir çocuğu oynuyordum çünkü makinenin üzerinde seks yapan insanlar vardı. | Open Subtitles | لقد كنت في دور الشخص الذي يصلح ماكينة التصوير و لكنني لم أستطع تصليحه لأن كان هناك أشخاص يمارسون الجنس عليها |
Sıkışmış insanlar vardı. Yardım etmeye çalışıyordu. Biz onun arkasındaydık. | Open Subtitles | كان هناك أشخاص محبوسين كان يحاول المساعدة |
Başından beri gerçeği bilen insanlar vardı ama sessiz kalmayı tercih ettiler. | Open Subtitles | كان هناك أشخاص عرفوا الحقيقة طوال الوقت. إنّما إختاروا ألاّ يبوحوا بما لديهم. |
Ama büyüme acılarını çektiğimiz esnada dünyada yalnızca 1 milyar insan vardı. | Open Subtitles | ولكن عندما ذهبنا من خلال آلام النمو لدينا، كان هناك أشخاص فقط من مليار على كوكب الأرض. |
Coleman, burada daha çok insan vardı, nereye gittiler? | Open Subtitles | "كولمان"، كان هناك أشخاص أكثر من الموجودين بالغرفة الآن، أين هم؟ |
Ama yıllar önce canlı gömülen insanlar oldu. | Open Subtitles | لكن قبل سنوات ، كان هناك أشخاص دُفنوا وهم أحياء |
Dışarıda insanlar vardı, Kate. İnsanlar vardı! | Open Subtitles | لقد كان هناك أشخاص بالخارج , كات كان هناك أشخاص |
Salonda koşan insanlar vardı. Onları görmüş olmalısın. | Open Subtitles | لقد كان هناك أشخاص يركضون في الممر يجب أن تكوني رأيتهم |
Ama bize yardımcı olmak, çöküşten kurtarmak için başka insanlar vardı. | Open Subtitles | ولكن كان هناك أشخاص آخرين لمساعدتنا ليوقفونا من الغرق |
Ön saflarda maskeli insanlar vardı. | Open Subtitles | في الخطوط الأمامية كان هناك أشخاص مُقنّعون |
Kablo, internet veya hatta telefon olmadan çok önce hikâye aracılığıyla düşüncelerini, bilgilerini ve anılarını paylaşan insanlar vardı. | TED | منذ وقتٍ طويلٍ قبل أن يصبح هناك قنوات تلفزيونية أو إنترنت أو حتى هاتف، كان هناك أشخاص يتشاركون الأفكار والمعلومات والذكريات من خلال القصص. |
Burayı gözetleyen insanlar vardı. | Open Subtitles | كان هناك أشخاص يراقبون هذا المكان |
Orada bir şey vardı, orada insanlar vardı, orada.. | Open Subtitles | ، كان هناك شئ ، كان هناك أشخاص ... كان هناك |
İçeride insanlar vardı. Beni kovaladılar. | Open Subtitles | كان هناك أشخاص في الداخل، لقد قاموا بمطاردتي... |
Paranoyakça geldiğinin farkındayım ama beni takip eden insanlar vardı. | Open Subtitles | أنا أعرف أنني سليمة بجنون العظمة، ولكن... كان هناك أشخاص التالية لي. |
Hayır, orada çok fazla insan vardı. | Open Subtitles | - كلا، كان هناك أشخاص كثر |
Daha önce de bana çakmak isteyen insanlar oldu. | Open Subtitles | كان هناك أشخاص يرغبون في صفعها من قبل |